8. Hukuk Dairesi 2011/1247 E. , 2011/1501 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Tescil ve Alacak
... ve ... ile ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.04.2010 gün ve 307/132 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, vekil edenlerinin babası-muris ...’nın 1987 yılında satın aldığı arsaya bilahare bina inşa edildiğini, miras bırakanın tüm birikimini ve kazancını ilgili arsanın alımına ve aşama aşama yaptırılan 4 katlı binaya sarfettiğini, ancak nizalı taşınmazın çalışmayan murisin eşi-davalı üzerine kayıtlı bulunduğunu açıklayarak, miras bırakanlarının katkısı nedeniyle 8464 parselin tapu kaydının iptali ile ¾ payının vekil edenleri adına tesciline; bu talepleri kabul edilmediği takdirde ise, ölüm tarihi itibariyle tespit edilecek ¾ pay değerinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, gerek evlenmeden önce fabrikada, gerekse evlilik tarihinden sonra büyük bakkal işleten murisle birlikte vekil edeninin çalıştığını, işyerlerini kapatana kadar ev hanımı olmadığını, dava konusu arsanın tüm birikimi ve altınları ile alındığını, binanın tüm ödemelerinin de vekil edeni tarafından yapıldığını, miras bırakanın ilk evliliğinden çocukları olan davacılara sürekli olarak maddi destekte bulunulduğunu, iş kurulduğunu, hatta miras bırakana ve vekil edenine ait birer evin de satılıp satış parasının bu amaçla verildiğini, niza konusu taşınmazın vekil edeninin emeklerinin karşılığı olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine, binanın davalı ve miras bırakan tarafından birlikte yaptırıldığı, murisin yarısı oranında katkısı bulunduğu gerekçesiyle bina değeri üzerinden hesaplanan 45.900 TL"nin dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Miras bırakan ... ile davalı 1966 yılında evlenmiş, ...’ün 2.7.2008 tarihinde ölümü üzerine ilk evliliğinden olma çocukları davacılar ... ve ... ile davalı eş mirasçı olarak kalmıştır.
Dava konusu 8464 parsel, 104 m2 yüzölçümle ve arsa vasfıyla 8.12.1987 tarihinde 3.kişiden satın alma suretiyle davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir. Bilahare üzerine bina yapıldığı 1990 yılında vasıf değişikliğiyle anlaşılmaktadır.
Davalı ile tarafların ortak miras bırakanı Eyyüp arasındaki mal rejimi TMK.nun 225.maddesine göre ölümle son bulmuştur. Dava mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Görev kamu düzeniyle ilgili olduğundan mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMKm.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır.Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (H.G.K. 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı) Açıklanan nedenle davaya Aile Mahkemesince bakılması gerekirken bu husus gözden kaçırılarak Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yargılamaya devam edilip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca yalnızca görev yönünden BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 682,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 16.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.