MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06.03.2014 gün ve 2014/1710 - 2999 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 25915 ada 15 parsel sayılı taşınmazdaki toplam 40/417 payın 22.06.2010 tarihinde davalı ..."ye satıldığını, satış bedelinin muvazaalı olarak fazla gösterildiği ileri sürerek bu paya ilişkin olarak tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, dava konusu payın akitte gösterilen 25.000,00 TL bedel üzerinden alındığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bedelde muvazaa iddiası kabul edilerek 10.093,33 üzerinden önalım talebinin kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine hüküm bozulmuştur.
Davacı vekili bu hükme karşı karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Önalım davasının davalısı önalım hakkına ilişkin taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Çünkü TMK"nın 732. maddesi ile bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının kullanılabileceği kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz. Dava hakkına ilişkin bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.


Dairemizce, davalının dava konusu 25915 ada 15 parsel sayılı taşınmazda ilk olarak 14.05.2010 tarihli akit ile 80/417 pay alarak paydaş olduğu ve sonrasında davalının dava konusu 22.06.2010 tarihli akit ile 40/417 pay satın aldığı, davacının Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/331 Esas sayılı dosyasında davalının 14.05.2010 tarihli akit ile edindiği 80/147 pay ile ilgili olarak önalım hakkını kullandığı, 10.03.2011 tarihinde kesinleşen bu kararda satın alınan payın sadece 40/417’sinin iptaline karar verildiği 40/417 payın ise davacı üzerinde kaldığı, 22.06.2010 tarihli akit esnasında davalının dava konusu taşınmazda paydaş olduğu, bu nedenle önalım hakkının kullanılamayacağı belirtilerek karar bozulmuştur.
Davalı ... tarafından Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2010/331 Esas sayılı dosyasında önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında 25915 ada 15 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı 80/417 payın 40/417 payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş ise de davacının tavzih istemesi üzerine aynı mahkemece verilen tavzih kararıyla 80/417 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği ancak tavzih kararının kesinleşmediği bu kez yapılan incelemede anlaşılmıştır.
Tavzih kararının kesinleştirilmesinin 6100 sayılı HMK"nın 165/1. maddesi gereğince görülmekte olan önalım davası için bekletici mesele sayılması gerektiğinden mahkemece tavzih kararının kesinleştirilmesi için davacıya uygun bir süre verilmesi, sözü edilen tavzih kararının sonucuna göre davalının paydaşlık sıfatının devam edip etmediği değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken bu husus gözetilmeden davanın kabulü doğru görülmemiştir.
Karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile bozmaya ilişkin Dairemizin 06.03.2014 tarihli 2014/1710 Esas 2014/2999 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.