Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne ve davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 20.07.1989 tarihi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Davacıya ait 20.07.1989 tarihli işe giriş bildirgesinin davalı Kuruma süresi içerisinde verildiğine dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
İşe giriş bildirgesinin verildiği inşaat işyerinin 31.05.1986 tarihinde kanun kapsamından çıkarılmış olması, Belediye Başkanlığı yazılarından, anılan inşaatın 31.08.1987 tarihinde sona erdiğinin anlaşılması karşısında, 20.07.1989 tarihli bildirgeye konu çalışmanın nerede gerçekleştiği, iskan ruhsatı alınan ve işyeri tescili kapatılan binada iskan ruhsatı alındıktan sonra işe giriş bildirgesine konu ne gibi inşaat faaliyetinin yapıldı, iskan ruhsatı alındıktan sonra, ruhsat dışı inşaata devam edilip edilmediği, iskan ruhsatı ile birlikte inşaat işinin bittiğinin belirlenmesi halinde bildirgeye konu çalışmanın gerçek olup olmadığı ve dava dışı işverenin hangi işyerinde gerçekleştiği araştırılarak, gerektiğinde dava dışı işveren ile bina sakinleri resen tanık sıfatı ile bilgi ve görgülerine başvurularak, dava dışı işverenden, iskan ruhsatı alındıktan sonra Kuruma verilen işe giriş bildirgesine konu fiili çalışmanın niteliği sorularak, fiili çalışmanın varlığı tereddütsüz belirlenerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.