20. Hukuk Dairesi 2014/8518 E. , 2014/9370 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü ... ada ... parsel sayılı 3920.53 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 22.04.1950 tarih 37 nolu tapu kaydı ile 1/4" er hissesi ayrı ayrı davalılar adına, 2/4 hissesi ise davacıların murisi adına tesbit edilmiştir.
Davacı gerçek kişiler, ayrı ayrı olarak açtıkları davalarda çekişmeli taşınmazın sadece kendilerine ait olduğunu iddia etmişlerdir.
Müdahil Orman Yönetiminin ise, çekişmeli taşınmazın kesinleşen kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece, davacı gerçek kişilerin davasının reddine, müdahil Orman Yönetiminin davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın (A) harfli 3669.21 m2 bölümünün tesbit gibi davalılar ile davacıların murisi adına, (B) harfli 251.32 m2 bölümünün ise, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, davacı gerçek kişiler ile müdahil Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22/10/2009 gün ve 2009/11700-15501 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “1) Davacıların temyiz itirazları yönünden : Toplanan deliller, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından yöreye ilişkin mülki yarı yarıya sözleşmesi ( örf ve adeti ) gereğince mülk sahibinin imar - ihyası yapılmamış taşınmazı ortakçıya vermesi halinde ortakçının bu taşınmaz üzerinde teraslamalar yaptığı, ağaçlar diktiği, tarıma elverişli hale getirdiği ve sonra da elde edilen ürünleri mülk sahibi ile paylaştığı, mahsulün yarısını mülk sahibine verdiği, çekişmeli taşınmazların öncesinde davacıların dedesi olan ...’e ait olduğu, daha sonra ise ..."in damadı ve davalıların babaları olan ..."e mülki yarı yarıya sözleşmesi ile verildiği, bir kısım ağaçların ... tarafından, bir kısım ağaçların ... tarafından ekilip dikildiği, üzerindeki teraslamaların ... tarafından yapıldığı, halen elde edilen mahsüllerin, ürünlerin yarısının davalılar tarafından davacıların murisi ...’e verilmekte iken ölümü ile davacılara bu şekilde ürün verilmesinin devam ettiği anlaşılmakla, mahkemece davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Müdahil Orman Yönetiminin temyiz itirazları yönünden; mahkemece kurulan hüküm doğru değildir. Zira, hükme esas alınan uzman orman ve fenni bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda Orman Yönetimi tarafından dosya içine gönderilen orman tahdit haritası ile hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporunun uyumsuz olduğu, ayrıca, çekişmeli taşınmaza revizyon gören 22.04.1950 tarih 37 nolu tapu kaydının tapu kaydının tapu müsbit evrakları ile dayanağı olan krokinin dosyaya getirtilmediği ve uygulanmadığı da anlaşılmaktadır.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle asliye hukuk mahkemesinin 18.07.1949 tarih 252 sayılı mahkeme kararı ile dayanağı olan krokinin ilgili yerlerden istenmesine, çekişmeli taşınmaza revizyon gören 22.04.1950 tarih 37 nolu tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte çıkartılmasının, ayrıca, Nisan 1950 tarih 31 nolu tapu kaydının tapu müsbit evraklarının ve dayanağı olan krokinin Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden istenerek
dosya içine konulması, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte uygulanarak çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıklar marifeti ile revizyon gören tapu kaydının hudutları sorularak çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmeli, dayanağı olan kroki fenni bilirkişiye uygulatılarak uzman bilirkişiden bu hususta rapor ve kroki düzenlemesi istenmeli, toplanacak delillere göre bir karar verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davacı ... ve arkadaşlarının davasının reddine, müdahil davacı ... Yönetiminin davasının kabulüne, çekişmeli ... Köyü ... ada ... sayılı parselin kadastro tespitinin iptaline, fen bilirkişinin 22/10/2013 havale tarihli rapora ekli 1 numaralı krokide (B) harfiyle işaretli 1491,44 m²’lik bölümün orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (A) harfiyle işaretli 2429,09 m²’lik bölümünün ise tamamı ... pay kabul edilerek kararda gösterilen kişiler adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 21.05.1992 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 18.01.2007 tarihinde yapılıp dava tarihinde kesinleşen 4999 sayılı Kanunun 9. maddesi gereğince yüzölçümü ile fennî hataların düzeltilmesi çalışması yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 1992 yılında kesinleşmiş orman kadastrosu, aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde ile 2007 tarihinde kesinleşen teknik ve fennî hataların düzeltilmesi tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzmana fen ve orman bilirkişi raporuyla, çekişmeli taşınmazın (A) harfiyle işaretli bölümünün orman tahdidi içinde iken, fennî hataların düzeltilmesi çalışması ile orman sınırları dışında gösterildiği anlaşıldığına ve fennî hataların düzeltilmesi işlemiyle orman sınırları değiştirilemeyeceği göre, davacı tarafın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 12/11/2014 günü oy birliği ile karar verildi. .