8. Hukuk Dairesi 2010/4113 E. , 2011/1485 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ve ... ile Hazine ve Toplu Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Çermik Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09.02.2010 gün ve 73/28 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını açıkladıkları yaklaşık 100 dönümlük taşınmazın 30-35 yıldan beri aralıksız çekişmesiz ve malik sıfatıyla vekil edenleri tarafından ekilip biçildiğini belirterek adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan ve TMK.nun 715. maddesi kapsamında bulunan yerlerden olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuş ve TMK.nun 713/6. maddesi gereğince Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, teknik bilirkişi ...’ın rapor ve krokisinde A harfiyle işaretli 19333,30 m2 yüzölçümlü yerin davacılar adına eşit paylı olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik, harici satın alma ve eklemeli zilyetlik hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece; yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Ergani Kadastro Müdürlüğünün 09.07.2008 gün ve 1697 sayılı karşılık yazılarında; dava konusu taşınmazın bulunduğu Toplu Köyü’nde kadastro çalışmalarının yapılmadığını bildirmiştir. Teknik bilirkişi...’ın krokisinde belirtilmemekle birlikte, uzman bilirkişi jeoloji mühendisinin raporunda taşınmazın kuzeyinde eski Diyarbakır yolunun geçtiği açıklanmaktadır. Bu nedenle öncelikle TMK.nun 713/3. fıkrası uyarınca, davanın ilgisi nedeniyle Karayolları Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi, davaya katıldıkları takdirde delillerini sunmaları için kendilerine süre ve imkan tanınması, yola ait kamulaştırma harita ve belgelerinin varsa gönderilmesi için ilgili Genel Müdürlük veya Bölge Müdürlüğünden istenmesi, böylece taraf teşkilinin sağlanması gerekmektedir.
Bundan ayrı, çifte tapunun önlenmesi için yeniden yapılacak keşif sonucu teknik bilirkişiden alınacak rapor ve kroki eklenmek suretiyle dava konusu yerin tapuda kayıtlı olup olmadığının Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, dava konusu taşınmazın bulunduğu yöreye ait tescil davasının açıldığı 04.04.2008 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait (1980-1988 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarının bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, uzman bilirkişi harita mühendisi aracılığıyla zemine uygulanması ve stereoskopik aletle üç boyutlu olarak incelemeye tabi tutulması hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre taşınmazın kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı veya hangi nitelikte bulunduğu hususlarında tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli rapor alınması, düzenlenecek krokinin TMK.nun 713/7.fıkrasına uygun denetime ve infaza elverişli kroki olmasının gözetilmesi, taşınmazın çevresinde bulunan sınırların kroki üzerinde işaretlenmesi, davacıların belgesizden taşınmaz edinip edinmediklerinin Kadastro Müdürlüğüyle Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanak ve ekleriyle tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilerek dosyaya eklenmesi, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde açıklanan sınırlamalar yönünden göz önünde tutulması, HUMK.nun 366. maddesi gereğince taşınmaz ve çevresini gösterir renkli fotoğraflar çektirilerek hakim tarafından onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması usul ve yasaya aykırıdır.
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.