Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4108
Karar No: 2011/1484
Karar Tarihi: 16.03.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4108 Esas 2011/1484 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/4108 E.  ,  2011/1484 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ...ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Akdağmadeni Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.05.2010 gün ve 360/197 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili, kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edilen 110 ada 6 sayılı parselin tapu kaydının iptali ve vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiş, 03.03.2009 tarihli yargılama oturumunda ise taşınmazın muris ...’dan kaldığını, terekeye temsilci seçme ile ilgili olarak açılan davanın henüz sonuçlanmadığını, dava konusu yerin ...’un tüm mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili 06.11.2007 günlü yargılama oturumunda, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı vekilinin dava dilekçesinde, dava konusu parselin vekil edenine ait olduğunu belirtip, onun adına iptal ve tescil isteğinde bulunduğunu belirterek dava açtığını, daha sonra yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların dava konusu yerin davacının murisinden kaldığını, paylaşımın yapılmadığını, davacı dışında başka mirasçılarının da bulunduğunu, davanın başta tereke adına açılmadığını, sonradan ıslah yapmak suretiyle davanın taraflarını ve davacı sıfatının değiştirilemeyeceğini gerekçe göstermek suretiyle dava koşulundan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu taşınmaz 04.06.2002 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, tarla niteliğiyle ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18.maddesi uyarınca Hazine adına tespit ve tescil edilmiş olup, kadastro tutanağının 30.01.2003 tarihinde kesinleşmesiyle tapu kaydı oluşmuştur. Davacı vekili, dava konusu taşınmazın vekil edeninin babası ...’dan kaldığını açıkça bildirmiş, ancak paylaşımdan söz etmediği gibi vekil edenine intikal biçimi konusunda da herhangi bir açıklamada da bulunmamıştır. Sonuç olarak tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir. Ne var ki, 03.03.2009 tarihli yargılama oturumunda ise; muris ...’un tüm mirasçıları adına miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemiş ve bu şekilde iddiasını (isteğini) ıslah etmiştir. Yapılan bu beyanıyla taraflarda bir değişiklik olmadığı gibi, davacı sıfatı da değişmemiştir. İddianın genişletilmesi ve ıslahı niteliğindedir. Bu bakımdan mahkemenin belirttiği görüşüne katılma olanağı yoktur. Davacı ..., Akdağmadeni Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.07.2009 gün ve 2008/201 Esas, 2009/267 Karar sayılı kararıyla muris ...’un terekesine temsilci olarak atandığı dosya arasında bulunan karar örneğinden anlaşılmıştır. Aynı kararın kapsamına göre husumette izinin de verildiği ve eldeki dava dosyasından söz edildiği belirlenmiştir. Böylece dava koşulu yerine getirilmiş bulunmaktadır. Davacının aynı zamanda tereke temsilcisi sıfatıyla vekile vekaletnameyi de verdiği de görülmüştür.
    Dava üçüncü kişiye karşı açılmıştır. Sözü edilen parselin muris ...’dan kaldığı konusunda bir duraksama bulunmamaktadır. ...’un terekesi TMK.nun 701 ve 702.maddeleri uyarınca elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp her birinin payı terekeye dahil taşınmazların tamamı üzerinde söz konusudur. Davada bir tasarrufi işlemdir. TMK.nun 702.maddesi uyarınca, bir veya birkaç mirasçının terekeye dahil bir taşınmaz için tek başına dava açma sıfat ve yetkileri bulunmamaktadır. Mahkemenin görüşü biçimsel olarak bu bakımdan doğrudur ve üçüncü kişilere karşı açılacak davayı tüm mirasçıların birlikte açmaları gerekir. Ne var ki, davacı vekili 03.03.2009 tarihli yargılama oturumunda iddiasını değiştirmiş ve tüm mirasçılar adına iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Bu aynı zamanda elbirliği mülkiyetinin doğurduğu bir sonuçtur. Az öncede açıklandığı gibi, davacı yine davada yerini korumakta, davalı da davada değişmemiş bulunmaktadır. Sadece istek sahipleri yaygınlaştırılmıştır. Bu bakımdan toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dava koşulundan davanın reddine karar verilmiş olması yerinde bulunmamaktadır. Usul ekonomisi de bunu gerektirmektedir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle HUMK.428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 16.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi