Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/3925
Karar No: 2011/1482
Karar Tarihi: 16.03.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/3925 Esas 2011/1482 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/3925 E.  ,  2011/1482 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasında adli yardım talebinin reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02.06.2010 gün ve 229/100 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili 02.11.2007 tarihli dava dilekçesiyle; kadastro çalışmalarında 149 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kardeş olan davacıların babası Halil, davalının babası ...ve tarafların ortak amcaları ... tarafından 1968 yılında eşit olarak satın alındığını, ..."un bekar ve çocuksuz olarak 1986 tarihinde vefat etmesi üzerine geriye mirasçı olarak davacı ve davalıların kaldığını açıklayarak davalı adına olan payların iptali ile ..."dan gelen 1/3 payın ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili 10.03.2008 tarihli dilekçesinde ... ..."ın taşınmazdaki 1/3 payını almış olduğu kredi borcunu kapatması karşılığında davalının murisi ......"a sattığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından fakir olması nedeni ile harcın davalı tarafından ödenmeyeceği bildirilerek adli yardımdan yararlandırılması talebi ile temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, eksik kalan karar ve ilam harcı ile temyiz harcının yatırılmadığı, karardan sonra adli yardım talebinde bulunulamayacağı gerekçesi ile temyiz talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalı vekili harç ve giderleri yatıramayacağı gerekçesi ile temyiz aşamasında adli yardım talebinde bulunmuştur. HUMK 465. maddesinde "kendisi ile ailesini maişetçe ehemmiyetli zarurete düşürmeksizin masrafi lazimeyi kısmen veya tamamen ifadan aciz olan kimselerle müessesatı hayriye iddia ve müdafalarında veya icraya ve ihtiyati tedbirlere müracaatlarında haklı olduklarına dair delil gösterirlerse müzahereti adliyeye nail olabilirler" şeklinde düzenlemeye yer verilmiş, takip eden maddelerde adli yardımlara dair esaslar ele alınmıştır. Yasada adli yardım talebinin yargılamanın hangi aşamasında yapılacağı hususunda açıklık bulunmamaktadır. Bu halde adli yardım talebinin temyiz aşamasında da ileri sürülmesinde hukuken bir engel bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu konu ile ilgili kararında, adli yardım talebinin kanun yollarına başvuru aşamasında yapılabileceğini kabul etmiş, ilk derece mahkemesinin bu yönde delilleri değerlendirerek usuli işlemleri tamamlaması gerektiğini hükme bağlamıştır ( Yargıtay HGK 27.01.2010 gün ve 2010/19-49 E-2010/10 K ).
    Öte yandan Harçlar Kanununda 6009 sayılı Yasa ile 23.07.2010 tarihinde değişiklik yapılmış olup anılan yasanın 28. maddesine göre bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olması hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel oluşturmamaktadır. Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bir kararında, “başvurucuyu harç ödemekle yükümlü tutmanın kendisine aşırı bir yük getirmesi halinde, mahkemeye başvuru hakkının özünün zedelendiği kabul edilmiştir” (AİHM, 26.06.2007 tarih başvuru no: 25321/02, Ülger Türkiye, AİHS m. 6, 1982 tarihli TC.Anayasası m. 90).
    O halde yerel mahkemece adli yardım talebi yönünden işin esasına girilerek adli yardım talebinin yasal şartlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, şartların varlığı halinde davalının bu kurumdan yararlandırılması, adli yardım talebi şartlarının bulunmadığının tespiti halinde ise, usulünce temyiz harç ve giderlerinin yatırılması (HUMK. m. 434/son fıkra) için süre verilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu adli yardım ve temyiz talebinin reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi