Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4620
Karar No: 2019/2166
Karar Tarihi: 04.02.2019

Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/4620 Esas 2019/2166 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Fatih Küçük hakkında hakaret suçlamasıyla yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara yapılan itiraz, Sulh Ceza Hâkimliği tarafından reddedilmiştir. Ancak yapılan incelemede, soruşturma işlemlerinin yeterli olmadığı ve şüphelinin tespiti için gerekli adımların atılmadığı tespit edilmiştir. Bu sebeple, Sulh Ceza Hâkimliği kararı bozulmuş ve dosyanın yeniden incelenmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- CMK'nın 160. maddesi: Cumhuriyet Savcısı, suç işlendiği izlenimini aldığında hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
- CMK'nın 170/2. maddesi: Kamu davası açılabilmesi için yeterli şüphenin bulunması gerekmektedir.
- CMK'nın 172/1. maddesi: Kovuşturma olanağının bulunmaması durumlarında soruşturmaya devam edilmesi gerekmektedir.

 

 

18. Ceza Dairesi         2018/4620 E.  ,  2019/2166 K.

  •  


"İçtihat Metni"




KARAR
Hakaret suçundan şüpheli Fatih Küçük hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 15/02/2018 tarihli ve 2017/125579 soruşturma, 2018/16012 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 26/03/2018 tarihli ve 2018/1701 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü"nün 10/07/2013 tarihli ve 69/2 sayılı Uluslararası Ceza İstinabe ve Tebligat konulu genelgesinde hakaret suçunda istinabe taleplerinin reddedildiği ve iade edildiği, alan hizmetinin yurt dışı kaynaklı olması nedeniyle IP adresinin araştırılmadığı gerekçe gösterilerek kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de, soruşturma dosyası kapsamında şüphelinin alınan beyanında kendi rızası dışında kendisi üzerinden site oluşturulduğunu, yazıyı kendisinin yazmadığını beyan etmesi ve Türkiye Cumhuriyeti ile Amerika Birleşik Devletleri Arasında Suçluların Geri Verilmesi ve Ceza İşlerinde Karşılıklı Yardımlaşma Antlaşmasının ve Türkiye ile Amerika Birleşik Devletlerinin de taraf olduğu Siber Suçlar Sözleşmesinin ilgili maddeleri gereğince gerekli araştırmaların yapılmadığının anlaşılması karşısında, şüphelinin iddası ve belirtilen bilgiler doğrultusunda araştırma yapılması, araştırma yapılmasına rağmen şüpheliye ulaşılamaması halinde ise daimi arama kararı alınarak dava zaman aşımı süresinin sonuna kadar evrakın takibinin gerektiği gözetilmeksizin eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I- Olay:
Müşteki ...’in 08/09/2017 havale tarihli dilekçesi ile hakkında internette “fetöcü avukat” başlığı altında sayfa açılarak buradan kendisine yönelik itibarsızlaştırmak amacı ile iftira ve hakaret suçlarının işlendiğinden bahisle şikayetçi olması üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığı, yürütülen soruşturmada şikayete konu internet sitesinin geçmiş telefon numarası kaydından şüpheli Fatih Küçük’e ulaşıldığı, ancak failin bu kişi olmadığından bahisle şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, müştekinin bu karara itirazı üzerine itirazı incelemekle yetkili ve görevli Sulh Ceza Hakimliğince itirazın reddine karar verildiği, merci kararının bozulması talepli kanun yararına bozulması talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Hukuksal Değerlendirme:
CMK"nın 160/1. maddesinde, "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya haşlar.", 160/2. maddesinde "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."" 170. maddesinin 2. fıkrasında, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK"nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK"nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Her ne kadar ABD"nin hakaret suçlarına ilişkin istinabe taleplerine yanıt vermediğinden IP adresinin ve şüphelinin tespit edilemediği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişse de, CMK"nın 172/1. maddesindeki, kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinin somut olayda mevcut olmadığı, dolayısıyla şüpheli veya şüphelilerin tespitine yönelik olarak gerekli tüm soruşturma işlemleri yapıldıktan sonra, şüpheli veya şüphelilerin tespiti halinde iddianame düzenlenmesi, şüpheli veya şüpheliler tespit edilemediği takdirde ise dava zamanaşımı süresince soruşturmaya devam edilmesi gerektiği anlaşılmakla, merciince itirazın kabulüne karar verilmesi yerine reddedilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
III- Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1. İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 26/03/2018 tarihli ve 2018/1701 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2. Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 04/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi