17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7116 Karar No: 2015/6924 Karar Tarihi: 07.05.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/7116 Esas 2015/6924 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/7116 E. , 2015/6924 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R-
Davacı vekili, davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin aracın karıştığı trafik kazasında yaralandığını ileri sürerek, 8.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işyeyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre 2918 sayılı KTK"nun 109. amaddesi gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK nun 109. maddesi uyarınca; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. Ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece fiilin cezayı gerektiren bir eylem olması yeterli görülmekte olup; bunun dışında, eylemi gerçekleştiren fail hakkında soruşturma yapılmasını, ceza davası açılmış olması veya mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür (HGK"nın 10.10.2001 gün 2001/19-652-705 ve HGK"nın 16.04.2008 gün, 2008/4-326-325 sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir). Bu sebeplerle kazanın meydan geldiği 06.04.2007 tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK"nun 66. maddesi uyarınca ceza zamanaşımı süresi 8 yıldır. 20.10.2014 olan dava tarihi itibariyle ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı nazara alınmadan aksi düşünce ile davanın zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile reddi isabetli değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 07/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.