Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4448 Esas 2011/1427 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4448
Karar No: 2011/1427
Karar Tarihi: 15.03.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4448 Esas 2011/1427 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/4448 E.  ,  2011/1427 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ve ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Tekman Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.07.2008 gün ve 126/78 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacılar dava dilekçesinde, dava konusu parselde davalılarla müşterek olduklarını, ancak beş pay gözetilerek paylaştırma yapıldığını, taşınmaz üzerindeki mülkiyet haklarının altı pay üzerinden dağıtılması gerektiğini ve bakiye bir payın da kendi adlarına yazılması gerektiğini açıklayarak dava açmışlardır.
    Davalılardan ..., duruşmada davayı kabul etmiş, diğer davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.
    Mahkemece, dava şartı bulunmadığı TMK. nun 640 ve 702. maddeleri hükümlerine göre, elbirliği mülkiyettine tabi olan işlerde iştirakçilerin birlikte hareket etmeleri gerektiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 190 ada 24 parsel, kadastro tutanağına göre kayıt malikleri adına cedlerinden intikalen ve vereselerinden taksimen, müştereken ve eşit olarak kaldığından bahisle tespit görmüştür. Dava dilekçesinde davacılar kimden, hangi nedenle ve ne nasıl hak sahibi olduklarını açıklamamışlar, ancak bir kısım davalılar davayı kabul etmişlerdir. Taşınmaz da pay sahibi olduğunu iddia eden davacıların kime bağlı olarak hak talep ettikleri, taşınmazın babalarından mı, yoksa dedelerinden mi kaldığı anlaşılmamaktadır. Ayrıca davalılarla birlikte hangi kök murisin mirasçısı oldukları hususunda tereddüt bulunmaktadır. HUMK. nun 75/2. maddesine göre, hakim müphem ve çelişkili gördüğü iddia ve sebepler hakkında izahat isteyebilir. Yine HUMK. nun 213. maddesine göre, hakim davanın her aşamasında iki tarafı veya vekillerini çağırarak davanın maddi olguları hakkında beyanlarını dinleyebilir. Kanunun bu hükümleri çerçevesinde davacıların çağırılıp davanın maddi olguları hakkında beyanları alınmalı, miras hakkına dayanıp dayanmadıkları sorulmalı, miras hakkına dayanıyorlarsa, hangi murisin hakkına talip oldukları sorulmalı, davalılarla aynı kök muris bakımından irtibatlı bulunup bulunmadıkları araştırılıp sorulmalı ve veraset belgelerinin ibraz edilmesi istenmelidir. Böyle bir açıklama yapılmadan aktif husumet ehliyetinin bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
    Kabul şekline göre de; mahkemece davalılardan ...’ın duruşmadaki kabul beyanına değer verilmemiş olması ve ayrıca dilekçe göndererek davayı kabul ettiklerini açıklayan davalıların kimlik tespiti yapıldıktan sonra kabul beyanlarının alınması gerektiği üzerinde durulmamış olması doğru değildir. Ayrıca usulüne uygun olarak yapılmış kabul beyanları var ise, dava şartı aşıldıktan sonra HUMK. nun 92, 94 ve 95. maddelerine göre karar verilmesi gerektiği üzerinde durulması gerekir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 15.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.