Basit dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6880 Esas 2016/4472 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6880
Karar No: 2016/4472
Karar Tarihi: 12.04.2016

Basit dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6880 Esas 2016/4472 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık yurtdışında fonda işletip kazandıracağından bahisle ilk başlarda cüzi miktarlarda para alıp faizli olarak katılanlara geri vermek suretiyle güven uyandırdığı ve akabinde yüklü miktarlarda para alarak oyaladığı ve paralarını iade etmeden ortadan kaybolduğu iddiasıyla basit dolandırıcılık suçundan 1 yıl 3 ay hapis ve 10.000 TL adil para cezasına çarptırılmıştır. Mahkeme, sanığın savunmaları, banka kayıtları, bilirkişi raporu ve katılanların istikrarlı beyanları birlikte değerlendirilerek verilen kararın isabetli olduğuna hükmetmiştir. Ancak, TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olduğu ve katılanların etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması konusunda rıza sorulmamış olduğu için karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: TCK'nın 157/1, 62, 52/2, 53, 63, 168/4, 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri.
23. Ceza Dairesi         2015/6880 E.  ,  2016/4472 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Basit dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52/2, 53, 63 maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 10.000 TL adil para cezası (14 kez)

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın yurtdışında fonda işletip kazandıracağından bahisle ilk başlarda cüzi miktarlarda para alıp faizli olarak katılanlara geri vermek suretiyle güven uyandırdığı ve akabinde yüklü miktarlarda para alarak oyaladığı ve paralarını iade etmeden ortadan kaybolduğu iddia edilen olayda;
    Sanık savunmaları, banka kayıtları, bilirkişi raporu ve katılanların istikrarlı beyanları birlikte değerlendirildiğinde mahkemenin mahkumiyete ilişkin kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    1)Sanığın, katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."e yönelik eylemleri ile ilgili sanık müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hükümden çıkartılarak yerine "TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2)Sanığın katılanlar ..., ..., ...,..., ..., ..., ve ..."a yönelik eylemleri ile ilgili sanık müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    a)Katılanların duruşmadaki beyanlarında; sanığa yaptıkları ödemelerden bir kısmını sanığın ödediğini beyan etmeleri karşısında TCK"nın 168/4. maddesinin uygulanma ihtimaline binaen katılanların etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızalarının olup olmadığının sorulmaması,
    b)5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması.
    Bozmayı gerektirmiş,sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.