19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15492 Karar No: 2018/114 Karar Tarihi: 18.01.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/15492 Esas 2018/114 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı şirket ile müvekkili arasında ticari bir ilişki bulunmaktadır. Bu ilişki çerçevesinde davalı şirkete verilen senetler müvekkil tarafından şirket temsilcisi sıfatıyla imzalanmıştır. Ancak müvekkil, senetlerdeki şahsi sorumluluğunu kabul etmemiştir. Davalı tarafından açılan takip dosyasında müvekkil de borçlu gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme, senetlerdeki çift imzanın ikincisinin aval olarak kabul edileceğini ve borçtan şahsen sorumlu olacağını belirtmiştir. Ayrıca aval için sadece imzanın yeterli olup, ad ve soyad yazılmasının da gerekli olmadığına karar verilmiştir. Bu nedenle davacının temyiz itirazları reddedilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise kararda belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/15492 E. , 2018/114 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ile dava dışı ... Cihazlar Ltd. Şti arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki çerçevesinde davalı şirkete senetler verildiğini, müvekkilinin dava dışı şirketin ortağı olduğu için bu senetleri şirket temsilcisi sıfatıyla imzaladığını, senetlerde şahsi sorumluluğunun olmadığını, senetlerin davalı tarafından ... 13.İcra Müdürlüğü" nün 2013/6933 E. sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, bu takipte müvekkilinin de borçlu gösterildiğini ileri sürerek, müvekkilinin takip dayanağı olan senetlerden dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve davalının alacağın %20" sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu senetlerde bir tanesi şirket kaşesi üzerinde, bir tanesi de boş alana atılan iki ayrı imza bulunduğunu, davacının boşa atmış olduğu imzayla dava dışı şirketin borcuna kefil olduğunu, borçtan dolayı şahsen sorumlu bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davaya konu senetlerin ön yüzünde çift imza bulunduğu, imzaların bir tanesinin dava dışı keşideci şirket kaşesi üzerinde, diğerinin ise şirket kaşesi olmaksızın boşa atıldığı, davacı tarafından senetlerdeki imzanın inkar edilmediği, senetler üzerinde şirket yetkilisi tarafından da olsa atılan ikinci imzanın aval olarak kabul edileceği ve bu imza sahibinin borçtan şahsen sorumlu olacağı, ayrıca aval için sadece imzanın yeterli olup, ayrıca ad ve soyad yazılmasının da gerekli olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.