MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi


K A R A R

Davacı vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde vekil edeni tarafından üç katlı bina yapıldığını, zemin katını davalı oğlu ...’a sattığını, birinci ve ikinci katların ise vekil edeni tarafından kullanıldığını, eşiyle birlikte oturduklarını, ancak davalının vekil edeninin üst kata çıkmasına engel olduğunu, yaşlı olmasından faydalanarak onu korkuttuğunu belirterek üç katlı binanın üst iki katına davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Dava 11.05.2009 tarihinde açılmıştır. Taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan kadastro çalışmalarında, dava konusu taşınmaz hakkında 276 ada 48 sayılı parsel ile kadastro tutanağı düzenlenmiş, tespit maliki olarak davacı gösterilmiş ve davacı ... adına tapu kaydı oluşmuştur. Kadastro tutanağının eki komisyon kararında ve kesinleşmesi sonucu oluşan tapu kaydının beyanlar hanesinde, parsel üzerindeki binanın birinci (zemin olacak) katının Mevlüt oğlu ...’a ait olduğu belirtilmiştir. Uyuşmazlığın zeminle bir ilgisi bulunmayıp, üst katlara çıkmak için davalı tarafından yapılan engellemeye ilişkindir. Dava açıldığı sırada tapusuz durumda bulunan taşınmaz kadastro tutanağının 17.07.2009 tarihinde kesinleşmesiyle tapulu yer durumuna dönüşmüştür ve tapu kaydı hali hazırda davacı Salih oğlu ... adına bulunmaktadır.
Bu durum karşısında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26 ve 27. maddelerinin somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Davacı tarafından tapu kaydında bulunan şerhin iptaline ilişkin açılmış bir dava ve istek de söz konusu değildir. Bu nedenle davanın tapu kaydına dayalı müdahalenin önlenmesi olduğu kabul edilmesi gerektiğinden ve hüküm Asliye Hukuk Mahkemesince verildiğinden hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait olmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.