Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4542
Karar No: 2011/1398
Karar Tarihi: 14.03.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4542 Esas 2011/1398 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/4542 E.  ,  2011/1398 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ...ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Selim Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 18.05.2010 gün ve 8/95 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KA R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edilen 111 ada 65 sayılı parselin 40 yılı aşkın bir süreden beri vekil edeniyle miras bırakanı tarafından kullanıldığını, ham toprak niteliğiyle Hazine adına tespit edildiğini belirterek anılan parselin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik ve paylaşım hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 111 ada 65 sayılı parsel 17.02.2007 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında ham toprak niteliğiyle 8885,79 m2 yüzölçümlü olarak Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, kadastro tutanağının 13.04.2007 tarihinde kesinleşmesiyle Hazine adına tapu kaydı oluşmuştur. Davacı, dava konusu taşınmazı 40-50 yıldan beri kendisiyle ağabeyi Fevzi tarafından çayır olarak kullandıklarını, otunu biçmek suretiyle yararlandıklarını, ağabey Fevzi’nin 25 sene önce dava konusu yerdeki payını kendisine devrettiğini belirterek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davacı vekili dava dilekçesinde; tanık deliline dayanmış, ancak yargılama tutanakları üzerinde yapılan incelemede mahkemece tarafların delillerini sunmaları için kendilerine herhangi bir süre ve imkan tanınmadığı saptanmıştır. Keşif ara kararına göre; tarafların bildirmedikleri tespit bilirkişileri mahkemece re’sen çağırılmak suretiyle keşifte dinlendikleri saptanmıştır. Bu usule aykırıdır. Hukuk davalarında HUMK.nun 74.maddesi uyarınca, hakim iki tarafın iddia ve savunmasıyla bağlı olup, ondan fazlasına ve başka bir şeye karar veremez. Sadece bir yerel bilirkişinin dinlenmesiyle de hüküm kurulamaz. Zilyetlik maddi olaylardan olup, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14/1. fıkrası uyarınca yerel bilirkişi ve tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Bu nedenle tarafların tanık ve tüm delillerini sunmaları için mahkemece kendilerine süre ve imkan tanınması, kesin süre verilmesi halinde HUMK.nun 163.maddesine uygun olması gerektiğinin düşünülmesi, yerel bilirkişi ve tanıkların HUMK.nun 258 ve 259.maddeleri gereğince davetiye ile çağırılıp keşifte dinlenmelerinin sağlanması, zilyetliğin başlangıç ve sürecinin kendilerine sorularak açıklığa kavuşturulması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde HUMK.nun 265.maddesi gereğince çelişkinin yüzleştirilerek giderilmesi, davetiyeyle gelmedikleri takdirde HUMK.nun 253.maddesinin gözönünde tutulması, taşınmaza komşu 28 ve 31 sayılı parsellerin tapu kaydına dayalı olarak tespitlerinin yapıldığı gelen parsellere ait kadastro tutanakları ile tapu kayıtlarından anlaşıldığından anılan parsellere tapu kayıtlarının yöntemine uygun bir biçimde yerel bilirkişiler ve tanıklar aracılığıyla keşifte uygulanması, taşınmazın kuzey ve doğusunda bulunan boşlukta belirlenen parseller var ise orijinal paftasından tespit edilerek aynı şekilde kadastro tutanakları ve dayanağı tapu ve vergi kayıtları getirtilerek uygulanmasına çalışılması, komşu kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulması, teknik bilirkişiye krokisinde işaret ettirilmesinin sağlanması, uzman bilirkişi ziraat mühendisi Emre Gürçay’ın raporuna göre; taşınmazın yakınında derenin geçtiğini bildirdiğine göre derenin taşınmazla olan bağlantısının saptanması, aralarında kot farkı bulunup bulunmadığı ya da ne kadar mesafede olduğu hususlarının açıklığa kavuşturulması, gerek görüldüğü takdirde bu konuda uzman bilirkişi jeoloji mühendisinin dinlenmesi, taşınmazın böylece gerçek niteliğinin saptanması, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması usul ve yasaya aykırıdır.
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi