Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/71 Esas 2013/10696 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/71
Karar No: 2013/10696
Karar Tarihi: 15.04.2013

Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/71 Esas 2013/10696 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işlediğini kabul ederek mahkumiyet kararı vermiştir. Sanık, çalınan eşyaların tamamını iade ettiğini ancak müştekinin zararının kendisi tarafından giderilmediği iddiasıyla karara itiraz etmiştir. Ancak, bu savunma hüküm açısından geçerli görülmemiştir. Mahkeme, sanık hakkında tekerrüre esas alınacak ilamın belirlenmesi gerektiğine karar vererek hükmü kısmen bozmuştur. 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi gereği tekerrüre esas alınan ilam sanık aleyhine belirlenmelidir. Bu karar doğrultusunda, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58/6-7. maddesi uyarınca Rize Asliye Ceza Mahkemesi'nin 11.11.2004 tarihli ilamı mükerrirlik nedeni olarak kabul edilerek, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58/6-7. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321, 326/son maddeleri
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2012/71 E.  ,  2013/10696 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanığın mahkemece alınan ilk savunmasında, çalınan eşyaların tamamını iade ettiğini, müştekinin zararının olmadığını beyan ettiği; müştekinin ise, zararının sanık tarafından giderilmediğini, bir kısım eşyalarının emniyet tarafından kendisine iade edildiğini, etkin pişmanlık hükümlerinden sanığın yararlandırılmasına rıza göstermediğini beyan etmesi ve sanığın bozmadan sonra da aynı şekilde savunma yapması dikkate alınarak tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanığın bozma ilamından önce, tekerrüre esas alınan ilamların adli para cezasını içerdiği, önceki hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş olması karşısında, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereğince tekerrüre esas alınan ilamın sanık aleyhine olacak şekilde belirlenmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.06.2011 tarih ve 2011/9-88 esas ve 2011/116 karar sayılı içtihadı da göz önüne alınarak hüküm fıkrasından TCK"nın 58. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak yerine “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6-7. maddesi uyarınca Rize Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11.11.2004 yerine getirme tarihli 2002/5 esas ve 2002/100 karar sayılı ilam dosyasındaki hükümlülüğünün mükerrirliğe esas alınmasına; cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.