12. Ceza Dairesi Esas No: 2013/1241 Karar No: 2014/7422 Karar Tarihi: 25.03.2014
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/1241 Esas 2014/7422 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yargılanan sanığın beraatine karar vermiştir. TCK'nın 179/3. maddesi gereğince, alkollü veya uyuşturucu madde etkisi altında araç kullanmak suçtur. Ancak, alkollü sürücülerin güvenli sürüş yeteneklerinin ne kadar etkilendiği hakkında detaylı tıbbi verilerin bulunması gerekmektedir. Bu dosya kapsamında 46 promil alkollü sanığın güvenli sürüş yeteneğinin kaybettiğine dair delil olmadığından, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmadığı için beraat kararı verilmiştir. Kanun maddesi: TCK'nın 179/3. maddesi.
12. Ceza Dairesi 2013/1241 E. , 2014/7422 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma Hüküm : Beraat
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla; İncelenen dosya kapsamına göre; 46 promil alkollü sanığın, almış olduğu alkolün etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve kazanın alkolün etkisiyle meydana geldiğine dair bir delil ve sanığın dışa yansıyan davranışları ile ilgili bir tespit bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, mahalli Cumhuriyet savcısının sanığın sezalandırılması gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 25.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.