Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4921
Karar No: 2021/3713
Karar Tarihi: 22.03.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/4921 Esas 2021/3713 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/4921 E.  ,  2021/3713 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye Mahkemesi : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Çeşme Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne; davalı Kooperatif aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karara karşı davalılar Kurum vekili ve ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın davalılar Kurum vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 20.06.1999 tarihinde S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi"nde çalışmaya başladığını, daha sonra kooperatifin adının ... Sitesi Konut Yapı Kooperatifi olarak değiştiğini ve son olarak da tapuların dağıtılması sonrasında ... olduğunu, davacının tüm bu süreç içerisinde konut yapı kooperatifi iken inşaat ustası olarak başladığı çalışmasına daha sonra site bekçisi olarak devam ettiğini ve çalışmasının 30.06.2012 tarihine kadar kesintisiz ve fasılasız olarak devam ettiğini, davacının 1039705 sicil nolu işyerinde çalıştığını, davacının çalışmalarının Kuruma 1999-2000 yıllarında eksik bildirildiğini, 2001-2004 yıllarında ise hiç bildirilmediğini beyanla, davacının davalılara ait işyerinde 20.06.1999-30.06.2012 tarihleri arasında çalıştığı eksik sürelerin tespitini, eksik yatırılan primlerin davalı işverenlere tamamlattırılmasını talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; diğer davalı ... Konut Yapı Kooperatifi ile ... Sitesi Yönetiminin ilgisinin bulunmadığını, ayrı ayrı tüzel kişiler ve işyerleri olduğunu, kooperatifin tasfiye olduğunu, site yönetiminin kurulmadığı bir zaman için sorumlu tutulmasının yasal olmadığını, davacının hangi tarihlerde hangi işyerlerinde çalıştığının açıkça belirtilmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, ... Sitesi Yönetiminin Haziran 2004 tarihinde kurulduğunu ve davacının 2004 yılının Temmuz ayı başlarında sitede gece bekçisi olarak çalışmaya başladığını, bu süreçte çalışmasının Kuruma tam olarak bildirildiğini beyanla, tüzel kişiliği sona eren kooperatifin ihya edilerek davaya devam edilmesini, ... Sitesinde olan çalışmalarının Kuruma tam olarak bildirildiğinden davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından her ne kadar ... Sitesi Konut Yapı Kooperatifi davalı olarak gösterilmişse de bu işverene ait Kurumda sicil dosyasına rastlanılmadığını, çalışma iddiasının yazılı belgelerle ispatlanması gerektiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesi tarafından,
    “1-Davacının davalı ... aleyhine açmış olduğu davanın kabulü ile; davacının 4.4003.302336.35.05 sicil numaralı iş yerinde 20/06/1999-31/07/2002 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz 1.121 gün hizmet akti ile çalışmasına rağmen kuruma bildirilmeyen 755 günlük hizmetinin olduğunun tespitine, kuruma bildirilmeyen 755 günün davalı tarafından sigorta primi ödenmek sureti ile SGK"ya bildirilmesine, yine davacının 2.8010.01.011236039.035.05-09 sicil numaralı iş yerinde 01/08/2002-30/06/2012 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz 3.570 gün hizmet akti ile çalışmasına rağmen kuruma bildirilmeyen 697 günlük hizmetinin olduğunun tespitine, kuruma bildirilmeyen 697 günün davalı tarafından sigorta primi ödenmek sureti ile SGK"ya bildirilmesine,
    2-Davalı Kooperatif aleyhine açılan davanın pasif husumetten reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından,
    “1-) Çeşme Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi"nin 12.04.2018 tarih, 2013/260 Esas ve 2018/258 Karar sayılı kararına yönelik davalı SGK Başkanlığı ve davalı ... vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU NEDENLERİ
    Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının kooperatifte inşaat işçisi olarak, site yönetiminde bekçi olarak çalıştığını iddia ettiğini, Mahkemece kooperatif davaya dahil edilmeksizin davacının bir kısım çalışmasının kooperatif nezdinde olduğunun kabul edildiğini ve bu çalışmasından dolayı davalı ... Yönetiminin sorumlu tutulduğunu, diğer davalı kooperatifin ihya edilerek taraf teşkilinin sağlanmadığını, site yönetiminin 2004 yılı Haziran ayında kurulduğunu, Mahkemece davacının 2002 yılından itibaren ... Sitesinde çalıştığı yönünde tespit yapılarak sitenin kuruluş tarihinin geriye çekildiğini, somut olayda iş akdinin devrinin söz konusu olmadığını, dosyada bordro tanığı dinlenmediğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; çalışma olgusunun kanıtlanabilmesi için davacının site yapım aşamasında iken olan çalışmaları ile ilgili bordro tanığı araştırması yapılması gerektiğini, kooperatifte inşaat işçi olan davacının aynı zamanda ... Sitesi Yönetiminde bekçi olarak çalışmasının kesintisiz çalışmanın kabulü için yeterli olmadığını, site içinde yapılmış olduğu iddia edilen işe elverişli bir durumun var olup olmadığının tespitinin yapılması gerektiğini, dava dışı ... Konut Yapı Kooperatifi yönünden taraf teşkili sağlanmaksızın davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    506 sayılı Kanunun 4. maddesinde “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. “Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır. Bu nedenle, sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Kanunun 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltilmesi gerekir.
    Hizmet tespiti davalarının amacı, hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da, davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip iş yerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, yönetici, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
    Somut olayda, davacının 20.06.1999 tarihinde S.S. ... Yapı Kooperatifinde inşaat ustası olarak çalışmaya başladığı, inşaatın bitmesi sonrasında ... Sitesi Yönetiminde site bekçisi olarak çalışmaya devam ettiği yönündeki iddiaları ve hizmet döküm cetveline göre 20.06.1999 tarihinde S.S. ... Yapı Kooperatifine ait 1039705 sicil nolu işyerinden işe giriş kaydı ve 1999-2000 tarihleri arası yine bu işyerinden bildirimlerinin bulunduğu anlaşılmakla, HMK m. 124 gereğince S.S. ... Yapı Kooperatifine usulüne uygun bir biçimde husumet yöneltilerek, taraf değişikliği suretiyle davaya katılımı sağlanmalıdır. Bu amaçla, dosyadaki belgelerden, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 08.08.2014 tarihli cevabi yazısında S.S. ... Konut Yapı Kooperatifinin tasfiye halinde olduğu anlaşılmakla, anılan kooperatifin tasfiyesinin tamamlanarak Ticaret Sicilinden terkin edilip edilmediği hususu ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğünden araştırılarak, kooperatifin ticaret sicilinden terkin edilmemiş olması ve tasfiye memurunun bulunması halinde tasfiye memuruna; kooperatifin tasfiyesinin tamamlanarak Ticaret Sicilinden terkin edildiğinin anlaşılması halinde ise, ihya yapılması için yasal prosedür işletilmek suretiyle kooperatifin ihyasına dair karar alındıktan ve tasfiye memuru atandıktan sonra, tasfiye memuruna usulüne uygun olarak tebligat çıkartılarak taraf teşkili sağlanmak suretiyle davalı kooperatifin de göstereceği deliller toplanmalıdır. Diğer yandan, ilgili belediyeden ruhsat bilgileri sorulup, sitedeki dairelerin elektrik, su ve doğalgaz aboneliklerinin ne zaman tesis edildiği araştırılarak davacının çalıştığını iddia ettiği sitede ne zaman oturulmaya başlandığı tespit edilmeli; uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde tüm işyerlerine ait defter ve kayıtlar ile işyeri bilgileri ve dönem bordroları dosyaya celp edilmeli, davacının çalıştığını iddia ettiği işyerlerinde kayıtlı çalışan işçi, hizmetli, site görevlisi, güvenlik görevlisi statüsündeki kişilerin beyanları alınmalı; davacının uyuşmazlık konusu dönemde çalışmasının bulunduğu tüm işverenler bakımından çalışma dönemleri ayrıştırılarak belirlenmeli; iş yerlerinin kapsamı, kapasitesi ile işin ve işyerinin niteliği nazara alınmalı, davacının çalışmasının niteliği araştırılarak, tam zamanlı mı, kısmi zamanlı mı olduğu açığa kavuşturularak, toplanan deliller sonucu belirlenecek duruma göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne; davalı Kooperatif aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalılar Kurum vekili ve ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... Sitesi Yönetimine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 22.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi