Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/12357
Karar No: 2013/15380

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/12357 Esas 2013/15380 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, ön inceleme duruşmasında gerekli işlemler yapılmadan tahkikat duruşmasına geçilmesi doğru değildir. Hüküm, 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMUŞTUR.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 137, 138, 139, 140. maddeleri
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi
1. Hukuk Dairesi         2013/12357 E.  ,  2013/15380 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ACIPAYAM SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/05/2013
    NUMARASI : 2013/349-2013/461

    Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı dava dilekçesinde; dava konusu 421,461 ve 337 parsel sayılı taşınmazlarda kayıt maliki olduğunu, nüfus kaydında soyadı "G.." olduğu halde tapu kayıtlarında “Gündeş” olarak yazıldığını ileri sürerek, düzeltilmesi isteğiyle eldeki davayı açmıştır.
    Dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu döneminde açılmış, mahkemece, duruşma açılıp, taraflar duruşmaya davet edilmeksizin ön inceleme sonucunda evrak üzerinden karar verilerek neticeye gidilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul Hukukumuzda, ilk derece yargılamasının beş temel aşamadan oluşması öngörülmüştür. Bunlar sırası ile, a) dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesi, b) ön inceleme, c) tahkikat, d) sözlü yargılama, e) hüküm aşaması olduğu açıktır.( Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Prof. Dr. Oğuz Atalay, Prof. Dr. Muhammet Özekes, Medeni Usul Hukuku eseri Sh.376) Bu aşamalar içinde yeni olan ise ön inceleme aşamasıdır.
    Yargılamanın gereksiz yere uzamasının engellenmesi; mahkemenin ve tarafların yargılamada gereken hazırlığı davanın başında yapmasının sağlanması bakımından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile dilekçelerin verilmesinden sonra ve tahkikat aşamasından önce gelmek üzere "ön inceleme" adıyla yeni bir yargılama aşaması kabul edilmiştir. ( H. Pekcanıtez/O. Atalay/ M.Özekes, Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları,11 Bası, 2011, s.375-376). Bu bağlamda anılan Yasanın 137. maddesinde, ön incelemenin kapsamı, HMK.nın 138. maddesinde ön inceleme aşamasında dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar hakkında verilecek kararlar, HMK.nın 139. maddesinde, ön inceleme duruşmasına davet, HMK.nın 140. maddesinde ise, yapılması zorunlu olan ön inceleme duruşmasına yer verilmiştir.
    6100 sayılı HMK.nın ön incelemenin kapsamı başlıklı 137. maddesinde, “dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, 138. madde dikkate alınarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar vereceği, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebileceği, ön inceleme duruşmasında tarafların iddia ve savunmaları kapsamında uyuşmazlık konularını tam olarak belirleyebileceği, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapacağı, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik edeceği ve bu hususların tutanağa geçirileceği" belirtilmiştir. Ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar ile sınırlı olmak üzere tanık dinleme, belge inceleme, bilirkişi görüşü alma, keşif yapma ve yemin teklif etme gibi işlemler yapılabilir, ancak tahkikata yönelik işlemler yapılamaz.
    HMK.nın 137. maddesinin ikinci fıkrasında ise, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği düzenlenmiştir. Gereksiz duruşmalara ilişkin uygulamadaki eski alışkanlıkların devam etmesinin kesin olarak önüne geçilmesi amacıyla kanun koyucu, ön inceleme aşaması tamamlanmadan ve bu aşamada alınması gereken kararlar alınmadan tahkikat aşamasına geçilmesini ve tahkikat için duruşma günü belirlenmesini kesin bir ifade ile (emredici nitelikteki bir düzenlemeyle) yasaklamıştır. (H. Pekcanıtez/O. Atalay/M.Özekes, Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları,11. Bası, 2011, s.375-376). 
    Yukarıda belirtilen 6100 sayılı HMK.nın 137/2. maddesi dikkate alındığında, öninceleme duruşması ve duruşmada yapılması gerekli olan işlemler yapılmadan tahkikat duruşmasına geçilemeyeceği, bu düzenlemenin emredici nitelikte olduğu açıktır.
    Somut olayda, davanın tapu kaydında isim düzeltilmesi niteliğinde bulunduğu ve 6100 sayılı HMK.nın hükümleri gereğince, dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenmesi; bu konularda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, dosya üzerinden karar verilemeyen dava şartları ile ilk itirazlar hakkında karar verilmek ve diğer ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi, 6100 sayılı HMK.nın 137. ve 140. maddelerine göre ön inceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra, tahkikat duruşmasına geçilmesi ile iddianın esasının araştırılması, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda gerekli araştırmanın yapılarak, tanıkların dinlenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
    Öte yandan, 6100 sayılı HMK.nın 320/1 maddesinin somut olayda uygulama yeri bulunmadığı da açıktır.
    Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan hususlar göz ardı edilerek, ön inceleme aşaması duruşmalı yapılmadan ve tahkikat aşamasına geçilmeden evrak üzerinden karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.11.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi