20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/4794 Karar No: 2014/9190 Karar Tarihi: 06.11.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/4794 Esas 2014/9190 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/4794 E. , 2014/9190 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : Hazine - ... Belediye Başkanlığı
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait ... İlçesi, ... Beldesi, ... Mahallesi, ... ... mevkiinde bulunan Doğusu: ..., Batısı: ..., Kuzeyi: ..., Güneyi: ... tahminen onbeş dönüm miktarında tarla vasfında taşınmaz olduğunu, bu taşınmazın müvekkilleri tarafından 1987 ve 1988 yılları arasında emek ve para sarfedilerek imar ve ihya edildiğini, arpa, buğday ekilmek ve sebze yetiştirilmek suretiyle 20 yıldan fazla bir süredir malik sıfatıyla müvekkili tarafından zilyetlik ve tasarruf edildiğini, bu taşınmaz üzerinde davalıların ve başkalarının hiçbir hakları olmadığını iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldığı, ormanların kazanılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 03.08.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 1987 yılında kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldığı, zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 06/11/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.