14. Ceza Dairesi 2016/7115 E. , 2020/5750 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanıklar..., ..., ... hakkında), çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanık ... hakkında)
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi.
Nüfus kaydına göre, kovuşturma evresinde beyanının alındığı 09.02.2010 tarihinde on beş yaşından büyük olan mağdurenin sanıklar hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükümleri temyiz etmeye hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince reddiyle, incelemenin sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri ile sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Sanıklar..., ..., ... ve ...hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin incelemesinde:
Muhakeme safahatını yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, iddia ve savunma ile tüm delillerin eksiksiz olarak kararda gösterildiği, hükmedilen cezaların nevi ve miktarları itibarıyla kanuni sınırlar içinde tayin edildiği anlaşıldığından, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz taleplerinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mahkemece sanıkların eylemlerini cebir ve tehdit kullanarak gerçekleştirdikleri kabul edilmekle beraber suç tarihinde katılan mağdurenin on beş yaşından büyük olup kanuni düzenleme gereğince cebir ve tehditin suçun unsuru olduğu nazara alınmadan 5237 sayılı TCK’nın 103/4. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların ve 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 13. maddesi ile TCK"nın 103. maddesinin yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" düzenlemesi gözetilerek lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de:
Sanıklar..., ... ve ... haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismar suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK.nın 103/2-3-4 maddelerine göre tayin olunan 22 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca 1/3 oranında artırım yapılırken sonuç cezanın 29 yıl 12 ay yerine, 29 yıl 6 ay olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakları saklı tutularak, re"sen de temyize tabi hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.