16. Hukuk Dairesi 2017/957 E. , 2020/5301 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgeye ait kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl önce çekilmiş stereoskop hava fotoğrafları dosya içine getirtildikten sonra çekişmeli taşınmaz ve çevresini bilen elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu ve tarafların aynı nitelikteki kişiler arasından bildirecekleri tanıkları ile uzman fen ve jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişiler hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılması, çekişmeli bölümün öncesinde ne olduğu, kim tarafından hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, zilyetliğin kimden kime ve nasıl geçtiği; davacının çekişmeli bölümü ne zamandır kullandığı gibi hususların yerel bilirkişi ve tanıklardan tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmaya çalışılması, fen bilirkişisinden yapılacak keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir, yerel bilirkişi ve tanıklarca gösterilmiş sınırlar işaretlenmiş ayrıntılı rapor alınması, jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişiden, hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik aletlerle inceleme yaptırılarak, çekişmeli bölümün öncesini, niteliğini ve hangi tarihten beri ve ne şekilde zilyet edildiğini irdeler şekilde ayrıntılı rapor alınması ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne 07.03.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.357,34 metrekarelik alanın ve (B) harfi ile gösterilen 1.287,30 metrekarelik alanın davacının mülkiyetininde olduğunun tespitine, davacının kullanımında olduğu tespit edilen alanın kamulaştırma planı kasamında olması ve eylemli yol olması nedeniyle tesciline yer olmadığına, davalı ... yönünden dava ıslah edilerek tescil davasına dönüştürüldüğünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, hükmüne uyulan bozma ilamında; dava konusu taşınmaz bölümüne ilişkin tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının temin edilerek mahallinde yeniden keşif yapılması ve yöntemince zilyetlik araştırılması yapılması hususlarına işaret edildiğinden, tescili istenen taşınmazın fiilen yol haline getirildiği aynı zamanda tespit tarihi olan 2007 yılından önceki 15- 20-25 yıl öncesi döneme ilişkin hava fotoğraflarının getirtilerek incelenmesi gerekirken zilyetlik süresi ile ilgili kanaat vermekten uzak 1988 ve 2001 yıllarına ait hava fotoğraflarının monoskopik olarak incelenmiş olması nedeniyle hava fotoğrafı incelemesinin yöntemine uygun olduğundan söz edilemez. Ayrıca mahallinde yapılan keşifte çekişmeli taşınmaz hakkında bilgi sahibi olmayan komşu köyden mahalli bilirkişilerin dinlenilmesi ve tescili istenen taşınmazın yol olarak kullanılması nedeniyle ilgili kamu tüzel kişisi olarak yasal hasım konumunda bulunan ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi de usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümlerine ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü"nün web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre tespit tarihi ve aynı zamanda taşınmaz bölümlerinin fiilen yol haline getirildiği tarih olan 2007 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilip dosya arasına konulduktan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan ve taşınmazın bulunduğu köyde yaşayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat mühendisi bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, jeolog ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, taşınmaz bölümlerinin kime ait olduğu, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı etraflıca sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; ziraat mühendisi bilirkişisinden, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin niteliğini, kullanım durumunu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihya edilip edilmediğini ve tarımsal niteliğini açıklayan, taşınmaz bölümlerinin komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve maddi verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafı ile dosya arasında bulunan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyaları tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; jeolog bilirkişinden, çekişmeli taşınmaz bölümleri arasından bulunan derenin aktif olup olmadığı, taşınmazların dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı veya derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığı hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli ve bu şekilde yapılan araştırma ve inceleme neticesinde kadastro tespiti ve fiilen yol haline getirilme tarihinden önce çekişmeli bölüm üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu sonucuna ulaşılması halinde, çekişmeli bölümün eylemli yol haline geldiği gözetilerek mülkiyet tespitine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; davacı tarafın tescil talebi yönünden Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesi uyarınca ilanlar yapılmadan karar verilmesinde ve tescili istenen taşınmazın yol olarak kullanılması nedeniyle ilgili kamu tüzel kişisi olarak yasal hasım konumunda bulunan ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde de isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.