16. Hukuk Dairesi 2017/925 E. , 2020/5298 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 291 ada 1 parsel sayılı 2.676,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle ... adına, 294 ada 8 parsel sayılı 2.283,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, yine tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., satınalma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, kadastro tespitlerinin iptali ile taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 291 ada 1 parsel ve 294 ada 8 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., çekişmeli 291 ada 1 parsel ve 294 ada 8 parsel sayılı taşınmazların kendisine ait 294 ada 2 parsel sayılı taşınmazla bütün olduğunu ve kendi zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek kadastro tespitinin iptali ve taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın esasına girilerek dava konusu taşınmazların tespitlerine esas tapu kayıtlarının taşınmazlara uyduğu, davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmadığı halde dava konusu 291 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki ... mirasçılarından ... ve ...’e dava dilekçesi tebliğ edilerek yöntemince taraf teşkili sağlanmaksızın hüküm kurulması cihetine gidildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan davanın esasına ilişkin araştırma ve inceleme de hüküm kurmak için yeterli değildir. Şöyleki, dava konusu taşınmazlar toprak tevzi çalışmaları sonucu oluşan tapu kaydına dayalı olarak tespit edildikleri halde tespite esas tapu kayıtlarının tüm dayanak belgeleri belirtmelik tutanakları, toprak tevzi komisyonunca düzenlenen haritası ve iktisap sebebini gösterir şekilde tüm tedavül belgeleri getirtilerek tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı yöntemince araştırılmamış; çekişmeli taşınmazların sınırında orman bulunmasına rağmen orman araştırması yapılmamış; çekişmeli 291 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespitine esas tapu kaydının sınırında mera görülmesine rağmen yöntemince mera araştırması da yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle davacıya, çekişmeli 291 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki ... mirasçıları ... ve ..."i davaya dahil etmesi için süre ve imkan tanınmalı; bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde adı geçen dahili davalılardan savunma ve delilleri sorulmalı; bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı merciinden sorulup tespit edilmeli ve yapılıp kesinleşmiş bir Orman Kadastrosunun varlığı halinde orman tahdit harita ve mazbataları, kesinleşmiş Orman Kadastrosunun bulunmaması durumunda ise bölgeyle ilgili hava fotoğrafları, amenajman planları, 1/25.000 ölçekli memleket haritası ile dava konusu taşınmazların dayanak tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve dayanağını oluşturan belirtmelik tutanakları, belirtmelik haritaları, belirtmeliğe dayanak olan kayıtlar ve eki olan tüm belgeler ile çekişmeli parseli dıştan çevreleyen tüm komşu parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ve dayanaklarını oluşturan kayıtlar ile mera tahsisi yapılmış ise mera tahsis kaydı ve haritası ile eki belgeler getirtilmeli, bundan sonra teknik fen memuru, ziraat mühendisi ve orman mühendisinden oluşturulan bilirkişi heyeti ile çekişmeli taşınmazın öncesini iyi bilen, olabildiğince yaşlı mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte davalıların dayandığı tapu kaydının haritaları (toprak tevzi haritaları), ormanla ilgili belgeler ve varsa mera tahsis haritası kadastro paftası ile çakıştırılarak yerel bilirkişiler yardımı ve fen bilirkişisi eli ile mahalline uygulanmalı, orman mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişilerinden taşınmazın orman ya da mera sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; dava konusu taşınmazların dayanağı tapu kayıtlarının yöntemince uygulanması suretiyle kapsamları belirlenmeli, bilirkişilerce gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanıp, kayıtların kapsamı duraksamaya imkan vermeyecek şekilde tespit edilmeli ayrıca dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne suretle tasarruf edildiği, çekişmeli taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel bir biçimde mera olarak kullanılıp kullanılmadığı ve meradan açılıp açılmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; kayıt uygulaması ile bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; fen bilirkişisine uygulanan tapu kaydı, belirtmelik tutanağı, mera tahsis haritası ve dava dosyası kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli; çekişmeli 294 ada 8 parsel sayılı taşınmazın niteliği itibariyle zilyetlikle kazanılacak yerlerden olduğunun anlaşılması halinde, Hazine tapusunun oluştuğu tarihe kadar, Kadastro Kanunu"nun 14. ve 46/1. maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının davacı taraf lehine gerçekleşip gerçekleşmediği yerel bilirkişi ve tanıklara sorularak saptanmalı; yine çekişmeli 291 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dayanak tapu kaydının şahıs tapusu olduğu göz önünde bulundurularak tapu kaydı uygulaması neticesinde elde edilen deliller hep birlikte değerlendirilerek taşınmazın tapu kaydı kapsamında kalmadığının belirlenmesi halinde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi gereğince zilyetlik hükümleri göz önünde bulundurularak bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.