
Esas No: 2012/17092
Karar No: 2013/12662
Karar Tarihi: 15.05.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/17092 Esas 2013/12662 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kabulüne birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-karşı davacı asil ... geldi, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, asıl davada, davalı müteahhidin dava dışı arsa sahipleri ile yaptığı kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesine istinaden davalı müteahhide düşen 12 nolu bağımsız bölümü kuru mülkiyeti davacı ..." a, intifa hakkı ... a ait olmak üzere davalıdan 05.01.2005 tarihinde tapudan satın aldıklarını, davalı yüklenicinin 05.01.2005 tarihli taahhütname ile 3 yıl içinde iskan ruhsatını almadığı takdirde 5.000.00.Euro cez^ai tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, halen iskan ruhsatının alınmadığını ileri sürerek 5.000.00.Euro tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, asıl davada davanın reddini dilemiş; birleşen davada ise, davacı olarak, yapılan inşaatta üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen arsa sahiplerinin tutumu nedeniyle davalı ..." a sattığı yerle ilgili iskan alamadığını, 11, 2 ve davalıya sattığı 12 nolu daire üzerine konan teminat ipoteğinin fekki ile satış sırasında bu ipotek nedeniyle eksik ödenen 35.000.00.TL" nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl davada, davanın 10.000.00.TL üzerinden kabulüne, birleşen davada, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davalı r birleşen dava davacısı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Somut uyuşmazlıklar, tüketici davacılar birleşen dava davalısı ile satıcı davalı birleşen dava davacısı arasındaki konut satışından kaynaklanmakta olup, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi yok ise ara kararıyla davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalı birleşen dava davacısının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davalı birleşen dava davacısının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.