12. Ceza Dairesi 2013/17087 E. , 2014/7377 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname no : 12 - 2012/180920
Mahkemesi : İstanbul Anadolu 6. (Sultanbeyli 2.) Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 23.12.2011
Numarası : 2010/864-2011/971
Suç : Taksirle yaralama
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusur durumuna ilişkin yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın idaresindeki minibüs ile meskun mahalde, kontrolsüz kavşakta, trafik akışını kontrol etmeden ve geçiş önceliğine uymadan seyir halinde olduğu tali yoldan bölünmüş yola girerek yol üzerinde seyreden katılan sürücü M.. K.."nun idaresindeki minibüsün sağ yan kısmına, aracının ön kısmı ile çarpması sonucu, minibüsteki kendisinden şikayetçi olan sürücü Mehmet"in ve yolcu Fatma"nın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına tam kusurlu olarak neden olduğu olayda, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken; TCK"nın 61. maddesi gözönüne alınarak suçun işleniş şekli, mağdur sayısı ve yaralanmaların niteliği, sanığın taksire dayalı kusurunun derecesi nazara alınmak suretiyle adalet, hakkaniyet ve nasafet kurallarına uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek sanığa fazla ceza tayini;
2-Olaydan yaklaşık iki buçuk saat sonra yapılan ölçümde sanığın 39 promil alkollü olduğu tespit edilmiş ise de, alkol veya uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olmasının bilinçli taksirin koşullarının oluşması için yeterli olmadığı, sanık hakkındaki raporlarda ve trafik kazası tespit tutanağında sanığın davranışlarına yönelik bir tespitin bulunmadığı, olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana gelmediği ve bilinçli taksirin koşullarının oluşmadığı gözetilmeksizin, sanık hakkında TCK"nın 22/3 maddesi uygulanmak suretiyle temel cezada arttırım yapılması,
Kabule göre de;
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
4-03.12.2008 ve 15.04.2010 tarihli iddianamelerle mağdurlar Fatma ve Mehmet"in yaralanmaları nedeniyle dava açıldığı, yaralanmaları bulunmadığından iddianamelerde mağdur olarak kabul edilmeyen N.. K.., M.. K.., F.. K.., S.. K.., N.. K.., H.. K.. ve N.. K.."nun da karar başlığında katılan olarak yazıldığı ve yargılama sırasında katılanlardan sadece Fatma Karadenizlioğlu ve M.. K.. kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olmasına karşın, katılanlardan hangisinin lehine vekalet ücreti takdir edildiğinin açık bir şekilde hükümde gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.