3. Hukuk Dairesi 2020/1641 E. , 2020/2268 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi -alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıların dava konusu taşınmazın eski maliki olduklarını, taşınmazı dava dışı 3. kişiye 12/03/2014 tarihinde satarak aralarında 12/04/2014 tarihine kadar taşınmazı tahliye edeceklerine dair sözleşme düzenlendiğini, 27/03/2014 tarihinde ise dava dışı 3. kişiden taşınmazı kendisinin satın aldığını, ancak davalıların tahliyeye yanaşmadıklarını ve kira borcunu ödemediklerini belirterek satın alma tarihinden tahliyenin gerçekleştiği tarihe kadar aylık 1.600.-TL "den kira bedellerinin hesaplanarak davalılardan tahsilini ve taşınmazdan tahliyelerine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, satın almadan sonra bir ay içerisinde ihtar çekilmediğini ve davanın süresinde açılmadığını, aralarında Mayıs ayının 15 "ine kadar kira alınmayacağına dair sözlü anlaşma bulunduğunu, ayrıca davacının kötüniyetli olarak başlattığı icra takip dosyasına 01/05/2014 tarihinden itibaren aylık 1.250TL" den iki aylık kira bedelinin ödendiğini, borçlu olmadıklarını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 11/09/2017 tarih 2017/13293 E. 2017/11656 K. Sayılı ilamı ile " 1- Tahliye talebine yönelik temyiz itirazlarının reddine , 2- ...Davacının taşınmazı satın aldığı tarihten itibaren kira bedellerini almaya hak kazanacağı hususları gözetilerek alacak talebi ile ilgili taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir. " gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile, tahliye talebi yönünden tahliye gerçekleştiğinden davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; 2.500TL kira alacağının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalıların, hükmedilen kira alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2019 tarihinden itibaren 3200 TL"ye çıkarılmıştır.
Davalılar yönünden hüküm, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz isteminin miktar itibariyle reddi gerekir.
2-Davalıların, sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece, bozma ilamına uyulmakla birlikte bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.). Bu ilke, kamu düzeni ile ilgili olup; Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.
Dairemizin 11/09/2017 tarih, 2017/13293 E. 2017/11656 K. sayılı bozma ilamı uyarınca kiralananın tahliyesi talebi yönünden davanın reddine dair verilen kararın onandığı, mahkemece bozma ilamına uyulmakla davalılar yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğundan, tahliye talebi yönünden davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kira alacağı yönünden temyiz talebinin miktar itibariyle REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının dördüncü bendinde yer alan " Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca tahliye yönünden 2.304TL, alacak yönünden 1.162TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine " ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine, " Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre alacak yönünden hesaplanan 1.162TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün davalılar yararına düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.