21. Hukuk Dairesi 2013/12881 E. , 2014/15986 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Çankırı 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2013
NUMARASI : 2011/257-2013/181
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 1.1.1986-27.6.2011 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, 1.1.1986-30.6.2006 tarihleri arasındaki tespit isteminin hak düşürücü süre nedeni ile 30.6.2006-27.6.2011 tarihleri arasındaki tespit isteminin ise ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden;davalı işyerinden davacı adına Kurum kayıtlarına intikal ettirilen işe giriş bildirgesi ve sibulunmadığı gibi sigortalı çalışma bildiriminde de bulunulmadığı,tespite konu dönemde davacının 1.8.1986 tarihinden itibaren 30 gün süre ile dava dışı ... sicil nolu kooperatifte,15.11.1986-20.12.1986 tarihleri arasında ... sicil nolu dava dışı işveren nezdinde,1986 /3 döneminde 90 gün süre ile dava dışı ... sicil nolu kooperatifte, 1.2.1987 tarihinden itibaren 90 gün süre ile dava dışı ... sicil nolu kooperatifte,1.6.1987 den iitibaren 67 gün süre ile 6274 sicil nolu dava dışı işveren nezdinde,1987/2.döneminde 30 gün süre ile dava dışı 7158 sicil nolu kooperatifte sigortalı çalışmasının bulunduğu,30.5.1987 tarihinde işten çıkışının verildiği,1987/3 dönemde 91 gün süre ile 6274 sicil nolu dava dışı işveren nezdinde,,1.4.1988 - 19.9.1989 tarihleri arası 421 gün süre ile 6274 sicil nolu dava dışı işveren nezdinde,,20.11.1989-12.2.1990 tarihleri arasında dava dışı ... sicil nolu O. Turizm A.Ş. Nezdinde 1990/2.döneminden 14.11.2006 tarihine kadar dava dışı Çankırı Belediyesine ait ... ve ... sicil nolu işyerlerinde bazı aylar 30 üzerinden bildirim yapılmak suretiyle sigortalı çalışmalarının bulunduğu, Çankırı Belediye Başkanlığının yazısına göre davacının 4.4.1980 tarihinden itibaren 245 gün süre ile , 16.5.1990 tarihinden itibaren de Belediye"nin çeşitli birimlerinde geçici işçi statüsü ile çalıştığı,14.11.2006 tarihinde emekliye sevk edildiği,davacının Bayındırlık Lojmanları kapıcı dairesinde 20.3.2003-28.7.2004 tarihleri arasında, 1 nolu dairede 28.7.2004-15.1.2006 tarihleri arasında,24.1.2006-20.7.2011 tarihleri arasında kapıcı dairesinde abonelik kaydının mevcut olduğu,Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş.nin yazısına göre davaya konu lojman kapıcı dairesinde Kadir Karakaya adına olan aboneliğin 6.12.1996 tarihinde başlatılıp 29.9.2005 tarihinde sonlandırıldığının belirtildiği,Çankırı Valiliği Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünce lojmana ait su aboneliğinin ilk olarak davacı adına tesis edildiğinin belirtildiği,Bayındırlık ve İskan müdürlüğünün 5.4.1990 tarihli kararına göre lojman kalorifercisi olan Ömer Ordu adlı kişinin hizmet binası kalorifercisi olarak çalışmasının kararlaştırıldığı,Çankırı Belediyesi Su ve Kanalizasyon müdürlüğünün nöbet çizelgesine göre davacının 2000-2005 yılları arasında gece nöbetçisi olarak çalıştığının bildirldiği, dinlenen tanıkların davacının çalışmalarının,aynı lojmanda kapıcılık yapan babası Kadir Karakaya"dan sonra ,1991 li yıllardan itibaren başladığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri mülkiyeti hazineye ait mülga Bayındırlık ve İskan Bakanlığına tahsis edilmiş lojman statüsünde kamu kuruluşuna ait bir işyeridir. Bu nedenle, davalı işyerinde resmi kayıtlara dayanılması ve ücretlerin yazılı belge ile ödenmesi esastır. Kuruma bildirilmeyen dönemlerdeki ücret belgeleri ve bu dönemde davacıya ücret ödenip ödenmediği, ödeme yapılmışsa kim tarafından ödendiğinin araştırılması gerekir.
Yapılacak iş;Bayındırlık Lojmanları ve Ç.. M.."nün tüzel kişilikleri bulunmadığından bu davalılar bakımından husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar vermek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığını davaya dahil etmek, davacının lojmanda kapıcı statüsü ile görevlendirilmesine ilişkin kayıtlar ile davacıya yapılan ücret ödemelerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığından(mülga Bayındırlık ve İskan Bakanlığı) celbetmek, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı veya muhtarlık marifetiyle lojmana o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde (veya başka lojmanlarda)uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini , çalışmanın tam süreli mi kısmi zamanlı mı olduğunu net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde,davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 3.7.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.