MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : ... MİRASÇILARI, 1 - ... VD. VEK.AV....,
2-..., 3-...

Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı ... ve ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada; davalı abonelikte gerçekleşen kaçak – usulsüz su kullanımı nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 9.459,61 TL su bedeli, 15.437,80 TL gecikme cezası bedeli, 9.338 TL tahakkuksuz gelir ve 11.80 TL açma-kapama bedeli olmak üzere 34.248,03 TL alacağın, dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsili talep edilmiştir.
Davalı ... varisleri (birleşen davanın davalıları) vekili cevabında; abone olan Bahattin"in 1997 yılında vefat ettiğini, müvekkilleri ise idare arasında kendiliğinden bir abonelik ilişkisi kurulmadığından alacağın ancak haksız fiile göre istenebileceğinden haksız fiil zamanaşımınında gerçekleştiğini, ayrıca kaçak su kullanımının müteveffanın ölümünden sonra gerçekleştiği bu sebeple ölmüş kişi adına düzenlenen tutanakların yok hükmünde sayılacağını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Davalı ..., kendisinin 3 nolu dairede oturduğunu ve borcunu ödediğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; abone sözleşmesinin ... ile 17.01.1994 tarihinde yapıldığı, Bahattin"in 27.12.1997 tarihinde vefat ettiği, abone sözleşmesinin mirasçıları tarafından feshedilmediği, Nizamnamenin 14.maddesi ile Abone Sözleşmesinin 4.maddesine göre, abonenin ölümü halinde mirasçıların sözleşmenin feshini istemedikçe abonelik sözleşmesinin devam edeceği, mirası reddetmeyen varislerin sözleşmenin tarafı olduğu, diğer davalıların fiili kullanıcı oldukları gerekçe gösterilerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davalı ... ve ... mirasçıları vekili temyiz etmektedir.
....

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda kurum tahakkukları esas alınıp, yönetmelik hükümlerine göre hiçbir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olup, Yargıtay denetimine de uygun bulunmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru değildir. Ayrıca mali müşavir bilirkişi de bu konuda uzman sayılamaz.
Bu nedenle mahkemece; .... Tarifeler Yönetmeliği hükümleri uyarınca mühendis bilirkişiden Yargıtay denetimine uygun hesaplanmak üzere rapor alınmak suretiyle davacı tarafın talep edebileceği alacak miktarı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.