14. Hukuk Dairesi 2014/6326 E. , 2014/11128 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Perşembe Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/12/2012
NUMARASI : 2011/509-2012/588
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 28.12.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak terkin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar M.. A.., N.. M.., E.. Y.., F.. U.. ve F.. A.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptali ve yol olarak terkin isteğine ilişkindir.
Davacı, kadastro ölçümleri sırasında mevcut mahalle yollarının davalıların taşınmazlarına katılarak adlarına tescil edildiğini belirterek, bu kısımların tapusunun iptali ve yol olarak terkin edilmesini istemiştir.
Davalılar G.. A.., F.. U.., N.. M.. ve F.. A.. eskiden beri değirmene ve dereye giden bir yolun mevcut olduğunu beyan etmişlerdir.
Mahkemece, dava kabul edilmiş, bilirkişi krokisinde “S, K, L, M” harfleriyle gösterilen kısımların yola terkinine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar davalılar M.. A.., N.. M.., E.. Y.., F.. U..ve F.. A.. temyiz etmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesinde ifade edildiği üzere yollar, paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edilen veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık sözleriyle ispat edilen orta malı taşınmaz mallardandır. Bu gibi bir taşınmazın niteliğini tayin ve tespit ederken hiç kuşkusuz yasada öngörüldüğü gibi mahalli bilirkişi veya tanık sözlerinden yararlanılabilir. Ancak, mahalli bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi açısından daha somut bir delil olan hava fotoğraflarından da yararlanılmalıdır.
Somut olaya gelince;
Davacının evinin bulunduğu taşınmazın yola ihtiyacının bulunduğu ve dava konusu edilen “Z, X ve L harfi ile gösterilen kısmın kuzeydeki kadastral yola bağlanacak kısmının” mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre yol olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, taşınmazın bulunduğu yere ait hava fotoğrafları sağlanarak yerinde yeniden harita mühendisi bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak en eski tarihli hava fotoğraflarında krokide yeşil renkle gösterilen Z, X ve L harfli kısmın kuzeyindeki kadastral yola bağlanacak şekilde olan kısmın yol olduğunun anlaşılması halinde bu kısmın yol olarak terkini gerekirken 6, 7, 9 ve 11 parsel sayılı taşınmazlardan geçecek şekilde yol olarak terkinine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, dosya içerisindeki 06.10.2009 tarihli fen bilirkişi raporunun ekindeki krokide “S, K, M” harfleriyle gösterilen kısımların “L” harfi ile gösterilen kesimin güneyi yani “M” harfi ile bağlanan bölümünün yol olarak terkininde esasen kamu yararının olduğu da söylenemez. Bu durumda mahkemece sadece Z, X ve L harfi ile gösterilen kısmın kuzeydeki kadastral yola bağlanacak bölümünün yol olarak terkinine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 14.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.