14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/6530 Karar No: 2014/11126 Karar Tarihi: 14.10.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/6530 Esas 2014/11126 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/6530 E. , 2014/11126 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 11/10/2013 NUMARASI : 2010/914-2013/511
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.07.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne ve duruşma isteminin dava dilekçesinde gösterilen değer dikkate alınarak reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davalılar vekili, davacı taşınmazının imar yoluna cepheli olması nedeniyle geçit ihtiyacının bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Somut olayda; dosyada mevcut imar planı ve bilirkişi raporlarına göre davacının geçit hakkı talep ettiği 595 ada 46 parsel sayılı taşınmazının açılmış imar yoluna cephesinin bulunduğu görülmektedir. Bu nedenle 46 parsel sayılı taşınmazın mutlak ya da nispi geçide ihtiyacı olmadığı anlaşılmıştır. Davacının subjektif arzusuna göre geçit güzergahı saptanıp buna ilişkin hüküm kurulması mümkün olmadığından davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 14.10.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.