Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/25498 Esas 2017/16857 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/25498
Karar No: 2017/16857
Karar Tarihi: 03.07.2017

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/25498 Esas 2017/16857 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mala Zarar Verme suçundan suça sürüklenen bir çocuk, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince 1.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırıldı. Ancak dosyada bulunan raporlar dikkate alınmayarak, çocuğun suçu işlerken irade yeteneğinde azalma olup olmadığı araştırılmadı. Ayrıca, çocuğun sosyal yönden incelenmesi gerektiği ve bu konuda yapılan raporun karara gerekçe olarak eklenmesi gerektiği de ihlal edildi. Kanun yararına bozma talebi doğrultusunda dosya ilgili daireye tevdi edildi. Kararda geçen kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 31/2, 62 ve 52/2. madeleri, 32. madde ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi.
15. Ceza Dairesi         2017/25498 E.  ,  2017/16857 K.

    "İçtihat Metni"

    Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 31/2, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Elmadağ Asliye Ceza Mahkemesinin 01/02/2010 tarihli ve 2009/123 esas, 2010/9 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 07/04/2017 gün ve 946606652-105-06-1720-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/04/2017 gün ve 2017/23905 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Dosya kapsamına göre;
    1- Ankara Adli Tıp Şube Müdürlüğü"nün 16/09/2008 tarihli ve Dr. Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Araştırma Hastanesi"nin 06/11/2008 tarihli raporlarında, sanık ..."da, "hafif derecede zeka geriliği"" saptandığının ve sanığın İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 6. İhtisas Kuruluna gönderilmesinin uygun olacağının bildirilmesi karşısında, adı geçen sanığın 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi ışığında, suç tarihinde işlediği eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme (irade) yeteneğinde önemli derecede azalma olup olmadığının araştırılıp yöntemince raporla saptanarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesinde,
    2- Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca; fiilin işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu aldırılmaksızın ve bu hususa ilişkin kararda gerekçe belirtilmeksizin hüküm kurulmasında, isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Kanun yararına bozma talebinin mala zarar verme suçuna ilişkin olması ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 14. maddesi uyarınca, 27.01.2017 gün ve 29961 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun işbölümüne ilişkin 20.01.2017 tarih ve 2017/1 sayılı kararı ile Yargıtay Ceza Daireleri iş bölümü ortak hükümlerinin 4. maddesi gereğince, kanun yararına bozma istemini inceleme görevinin Yargıtay’ın 8. Ceza Dairesi’ne ait olduğu anlaşıldığından, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili daireye TEVDİİNE, 03.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.