Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/2859
Karar No: 2017/1222
Karar Tarihi: 25.10.2017

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2859 Esas 2017/1222 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/2859 E.  ,  2017/1222 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bakırköy 30. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.02.2015 gün ve 2013/254 E., 2015/40 K. sayılı kararın temyizen incelenmesinin davalılar ....Yapı Üretim Merkezi San. ve Tic. A.Ş. vekili, .... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili ve ....Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 24.11.2015 gün ve 2015/10457 E., 2015/20896 K. sayılı kararı ile,
    (…1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz edenin sıfatına temyizin kapsamına ve temyiz nedenlerine göre temyiz eden davalılar ....Gayrimenkul Yatırım ve Geliştirme AŞ, .... İnş. San. Tic. AŞ, ....Yapı Üretim Merk. San. Tic. AŞ vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava 17.02.2011 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 50 oranındaki sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece davalılardan .... ile Akkök San. Yat. Geliştirme AŞ yönelik davanın kusurları bulunmadığından reddine, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar aleyhine hüküm kurulan davalılar ....Gayrimenkul Yatırım ve Geliştirme AŞ, .... İnş. San. Tic. AŞ, ....Yapı Üretim Merk. San. Tic. AŞ vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Yerel mahkemenin bir kısım davalılara yönelik davanın reddi ile manevi tazminatın takdirine ilişkin kararı isabetlidir. Maddi tazminatta ise hesaba esas alınacak ücretin belirlenmesinde hataya düşüldüğü görülmektedir.
    Kusurun aidiyeti ve oranı ile davacının meslekte kazanma güç kayıp oranı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, tazminatın belirlenmesinde esas alınacak ücrete ilişkindir. İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi tazminatının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Davacının vasıflı işçi olduğu dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden belli olmaktadır. İş yeri kayıtlarındaki ücreti ise asgari ücrettir. Öte yandan vasıflı işçinin asgari ücretle ya da bu civarda bir ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmeyeceği açıktır. Bu nedenle yerel mahkemece, davacın asgari ücretin üzerinde bir ücret ile çalışacağının kabulü ile olay tarihinde davacının emsali işçilerin ücretinin araştırılmasına gidilmesi isabetlidir. Ancak davacının emsali işçinin, olay tarihindeki ücretine ilişkin olarak davacının beyanı ile bunu doğrular nitelikte tanık beyanları esas alınmak suretiyle asgari ücretin 2,63 katı kazanç elde edeceğinin kabulü isabetli olmamıştır.
    Yapılacak iş, davacı işçinin, tecrübeli bir inşaat kalıp işçisi olduğu ve bu nitelikteki bir işçinin asgari civarında bir ücretle çalışmayacağı kabul edilerek, ilgili meslek kuruluşundan, Türkiye İstatistik Kurumundan, bilinen devrede sigortalının alabileceği ücretleri sormak, benzer işyerlerinde çalışan ve emsal işi yapanların ücretlerini araştırmak suretiyle işçinin gerçek ücretini belirlemek, belirlenen bu gerçek ücretle işçinin tazminatını yeniden hesaplatmak, hesaplanan bu zarardan Kurumca bağlanan gelirlerin ilk peşin değerinin rücu edilebilecek kısmını indirmek, usuli kazanılmış haklar gözetilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan ve özellikle tazminat hesabında esas alınacak ücretin belirlenmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalılar ....Gayrimenkul Yatırım ve Geliştirme AŞ, .... İnş. San. Tic. AŞ, ....Yapı Üretim Merk. San. Tic. AŞ RG İnş. Müh. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır…)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDENLER: 1-Davalılar ....Yapı Üretim Merkezi San. ve Tic. A.Ş. vekili
    2-.... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili
    3-....Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili asıl davada müvekkilinin Garanti ve Akkök Şirketlerine ait Kozaşehir inşaatında günlük 60,00 TL karşılığında kalıp ustası olarak çalışmakta iken 16.02.2011 tarihinde kaza geçirdiğini, kaza günü ayağını kalıpları henüz sökülmemiş ve halen durmakta olan asansör boşluğuna attığını, ancak kalıpların yerinden çıkması sonucu 8 kat aşağıya düşerek yaralandığını ve bir gözünü ve bir kulağını tamamen kaybettiğini, kazanın oluşumunda davacının hiçbir kusurunun bulunmadığını ileri sürerek manevi tazminat hakkının tamamının, maddi tazminat hakkının ise fazlaya dair hakları saklı tutulması kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 16.02.2011 tarihinde itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ....Yapı Üretim Merkezi San. ve Tic. A.Ş. vekili asıl davada davacının kazanın meydana gelmesinde ağır kusurlu olduğunu, emniyet kemeri ve diğer ekipmanların davacıya tutanakla teslim edilmesine rağmen davacı tarafından emniyet kemerinin kancası takılmayarak can güvenliğinin hiçe sayıldığını, kalıpçı ustası olarak işleyişi bilmesi gerektiğini, öte yandan her ne kadar davacı 60,00 TL günlük yevmiye ile çalıştığını belirtmiş ise de bu hususun doğru olmadığını, bordrolarda da görüleceği üzere davacının asgari ücret ile çalıştığını belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
    Davalı .... İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekili asıl davada davacının ....Yapı Üretim Merkezi San. ve Tic. A.Ş.’nin işçisi olduğunu, .... ....Adi Ortaklığı ile yüklenici ....Yapı Üretim Merkezi San. ve Tic. A.Ş. arasında yapılan sözleşmenin 18. maddesine göre işçi sağlığı ve güvenliğinden yüklenici şirketin sorumlu olduğunun belirtildiği, kaldı ki müvekkil şirketin kazanın meydana gelmemesi için gereken tedbirleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak davacının emniyet kemerini kullanmayarak şahsi can güvenliğini tehlikeye attığını belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
    Davalı Akkök San. Yatırım ve Geliştirme A.Ş. vekili asıl davada müvekkil şirketin Kozaşehir adı altında bir inşaat projesinin bulunmadığını, adı geçen projede herhangi bir çalışması veya mülkiyeti de olmadığını, davanın diğer tarafları ile herhangi bir hukuki veya ticari bir ilişkinin söz konusu olmadığını, bu nedenlerle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
    Davacı vekili birleşen davada davalı şirketlerin Kozaşehir inşaatında çalışmakta iken 16.02.2011 tarihinde kaza geçirerek bir gözünü ve bir kulağını tamamen kaybettiğini, vücudunun değişik yerlerinde de kırıklar meydana geldiğini, asıl dosyada alınan bilirkişi raporlarında bazı davalıların kusurunun olmadığının tespit edildiğini, kusurlu olan bir kısmının da davalı olarak gösterilmediğini, asıl dosyada alınan hesap bilirkişi raporunda 283.829,30 TL maddi tazminat miktarından 3.172,72 TL geçici iş göremezlik oranı düşüldüğünde toplam 280.656,58 TL maddi tazminat miktarının talep edilebileceğinin belirtildiğini, bu nedenle ilk davada 10.000,00 TL maddi tazminat talep edildiğinden iş bu davada 270.656,58 TL maddi tazminat, 40.000,00 TL manevi tazminat talep etme zaruretinin hasıl olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ....Yapı Üretim Merkezi San. ve Tic. A.Ş. vekili birleşen davada davacının kazanın meydana gelmesinde ağır kusurlu olduğunu, emniyet kemeri ve diğer ekipmanların davacıya tutanakla teslim edilmesine rağmen davacı tarafından emniyet kemerinin kancası takılmayarak can güvenliğinin hiçe sayıldığını, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, öte yandan peşin sermaye değerinin kusur oranlarına bakılmaksızın hesaplanan tazminat tutarından tamamen indirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
    Davalı .... İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekili birleşen davada davanın dayanağı olan hesap bilirkişi raporu ile ilk peşin sermaye değerinin tamamının maddi zarardan tenzili gerekirken kusur oranına göre hesaplanan %70 " nin tenzil edilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenle ek rapor alınması gerektiğini, öte yandan istenen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ...Ş. vekili birleşen davada usule ilişkin itirazları yönünden, öncelikle 23. İş Mahkemesi tarafından dava dilekçesi müvekkile tebliğ edilmeden birleştirme kararı verildiğini, bu durumun HMK"nın 122. maddesine aykırı olduğunu, kaldı ki manevi tazminat talebinin kaza tarihi gözönüne alındığından zamanaşımına uğradığını, öte yandan davacının müvekkil şirket çalışanı olmadığından husumet itirazlarının bulunduğunu, esas yönünden ise manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacıya SGK tarafından bağlanan tüm gelirlerin peşin sermaye değeri incelendiğinde maddi kaybının olmadığının görüleceğini, mahkeme tarafından takdiri indirim hakkının kullanılmasının gerektiğini, son olarak kazanın tamamen davacının kendi dikkatsizliği ve kusurlu eylemi neticesinde meydana geldiğini, bu nedenlerle davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
    Yerel mahkemece adi ortaklığı oluşturan .... Şirketinin % 10, ....İş Gayrimenkul Şirketinin % 10, ....Yapı Şirketinin % 50 oranında kusurlarının bulunduğu, kalan % 30" luk kusurun ise aklı selim sahibi ve tehlikeyi fark edecek zekâya sahip olmasına rağmen çalıştığı alanın sağlamlığını kontrol etmeden çalışmaya başlayarak gerekli özeni göstermeyen davacı işçiye ait olduğu, diğer davalılar Akkök San. Yatırım ve Geliştirme A.Ş. ile ...."nun kusurlarının bulunmadığı, davacı iş kazası ve maluliyet durumu nedeni ile maddi tazminat talebinde bulunmuş olup kaza tarihi itibari ile yaptığı işin niteliği, kıdemi, emsal ücret yazı cevabı içerikleri ve tanık beyanları doğrultusunda aylık 1.500,26 TL net ücret ile çalıştığı, iş kazası ve maluliyeti nedeni ile 67.896,64 TL ilk peşin değerli gelir bağlandığı, 3.172,72 TL geçici iş göremezlik ödeneği aldığı, dosya kapsamına uygun hükme esas alınan bilirkişi raporu içeriğine göre toplam maddi zararının 283.829,30 TL olduğu, bundan 3.172,72 TL geçici iş göremezlik ödeneğinin davalıların toplam % 70 kusuruna isabet eden 2.220,90 TL’nin mahsubu ile toplam zararın 281.608,40 TL olarak tespit edildiği, ancak davacının dava ve birleşen dava ile talep ettiği toplam tutarın 280.656,58 TL olduğu, taleple bağlı kalınarak hüküm kurulmasının gerektiği kanaatine varıldığı, davacının maluliyet oranı, ekonomik ve sosyal durumu, davalıların kusur durumu nazara alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 30.000,00 TL manevi tazminatın, iş kazası tarihi olan 27/02/2011 tarihinden itibaren, yasal faizi ile birlikte davalılar ....Yapı Üretim Mak. San. ve Tic. A.Ş. , .... İnş. San. ve Tic. A.Ş. ile birleşen davalı ... Gariymenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş."den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerektiği, davalılar Akkök San. Yatırım ve Geliştirme A.Ş. ve ...."nun olayda kusuru bulunmadığı, bu davalılara yönelik davanın reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davalılar ....Yapı Üretim Merkezi San. ve Tic. A.Ş. vekili, .... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili ve ....Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
    Yerel mahkemece bozma kararında her ne kadar emsal ücret ile gerçek ücretin belirlenmediği tespiti yapılmış ise de, dosya içeriğinde emsal ücret hakkında yüksek fen kurulunun yapı işçileri sendikasının ve İTO yazı cevaplarının bulunduğu, bilirkişi ücret hesaplamasında da tanık beyanları emsal ücret yazı cevabı içeriği ile yapılan işin niteliği ve kıdemi değerlendirilerek gerçek ücret tespiti yoluna gidildiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararını davalılar ....Yapı Üretim Merkezi San. ve Tic. A.Ş. vekili, .... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili ve ....Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. vekili temyize getirmektedir.
    Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olay bakımından davacının ücretinin tespitinde yeterli araştırmanın yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler incelendiğinde, somut olayda tazminat hesabında esas alınacak ücretin belirlenmesinde mahkemece yeterli araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Hâl böyle olunca tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davalılar ....Yapı Üretim Merkezi San. ve Tic. A.Ş. vekili, .... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili ve ....Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.10.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi