Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/3946
Karar No: 2011/1267
Karar Tarihi: 07.03.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/3946 Esas 2011/1267 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/3946 E.  ,  2011/1267 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    Ömer Ağa Kurt ve müşterekleri ile Hazine ve katılan davalı ... Belediye Başkanlığı aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.05.2010 gün ve 279/117 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili ile davalı Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar... ve müşterekleri vekili tarafından davalı Hazine ile katılan davalı ... Belediye Başkanlığı aleyhine açılan tescil davasının kabulüne karar verilmiş,hükmün davalı Hazine vekilinin temyizi sonunda bozma sevk edilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş, yapılan yargılama sonunda davacının davasının kısmen kabulü ile 12.6.2006 tarihli teknik bilirkişi ve 30.10.2009 tarihli hava fotoğrafı uzmanı harita mühendisi bilirkişi raporlarında A2/2 ile gösterilen 49.963 m2 miktarındaki taşınmazın muris Osman Kurt’un dosyada mevcut veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı krokide A1 ile gösterilen kısma ilişkin açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, reddedilen bölüm bakımından davacılar vekili, kabul edilen bölüm bakımından davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    Dava TMK.nun 713/1.maddesine dayalı olarak açılan tescil davası niteliğinde olup Hazine davalı gösterilerek açılmış, yargılama sırasında TMK.nun 713/3.maddesi gereğince Elmadağ Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmiştir.Yargılama devam ederken davacılardan...’un belediye başkanı seçilmesi sonrası davada, dahili davalı belediyeyi temsil etmek üzere... tarafından Av....’e vekalet verilmiş ise de, 5393 sayılı Belediye Kanununun 43.maddesi gereği davada... davacı olarak yer aldığından dahili davalı Belediyenin, Belediye birinci başkan vekili, bulunmadığı takdirde ikinci başkan vekili veya bunların yetkilendireceği kişi tarafından temsil ettirilmesi gerekir. Somut olayda davacı sıfatı ile belediye başkanlığı sıfatı aynı kişide birleştirdiğinden davacı ... davada hem kendisini ve hemde davalı belediye başkanlığını temsil edemez. Çünkü iki taraf arasında yarar çatışması söz konusudur. Mahkemece, bu gözden kaçırılarak...’un belediye başkanı olarak verdiği vekalete değer verilerek Belediyenin temsil ettirilmiş olması doğru olmamıştır. Diğer yandan bozma sonrası Av....’in hem Hazine hem belediye vekili olarak davada yer alması ve tebligatların aynı avukata yapılması da doğru değildir.
    Bozma ilamında da açıklandığı üzere; Bir arazinin kullanım süresi ve niteliğinin en uygun belirlenmesi yöntemi hava fotoğraflarıdır. Mahkemece 1975 yılında çekilen hava fotoğraflarında A1 ile gösterilen taşınmazın bir kısmında ve A2/2 ile belirtilen 49.963 m2 miktarındaki kısım üzerinde tarımsal faaliyete rastlandığının bildirildiği açıklanarak yazılı şekilde karar verilmiş ise de hükme esas alınan 30.10.2009 tarihli hava fotoğrafı uzmanı bilirkişiye ait raporda 1975 yılında çekilen 7374, 1991 yılında çekilen 204 nolu hava fotoğraflarının dikkate alındığı görülmektedir.Dava konusu taşınmazın dava tarihinden geriye doğru 20 yıl önce ne nitelikte kullanıldığı, üzerinde zilyetlik yoluyla tasarrufta bulunulup bulunulmadığının belirlenmesi için taşlık olarak tespit dışı bırakıldığı 1965 yılından sonra dava tarihine göre 20-25 yıl öncesine ait (somut dosyada 1975-1982 yılları arası) 1/20000 veya 1/25000 ölçekli iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskop altında incelenmesi gerekir. Hükme esas alınan raporda iki ayrı farklı tarihte çekilmiş (1975 ve 1991) hava fotoğrafları incelenmiş ancak çift hava fotoğrafları (1975 yılına ait 7374,7375 gibi) yerine tek hava fotoğrafları (1975 yılına ait 7374 ve 1991 yılına ait 204 numaralı) birbiri ile çakıştırılarak tarımsal faaliyette bulunulan ve bulunulmayan yerler belirlenmiştir. Hava fotoğraflarından yararlanmanın amacı az öncede açıklandığı gibi taşınmazın sınırlarının ve üzerinde hangi tarihte zilyetlik yoluyla tasarrufta bulunulmaya başlandığının belirlenmesidir. Mahkemece bilirkişi tarafından ayrı tarihlere ait tek hava fotoğraflarının çakıştırılması suretiyle inceleme yapılması ve bu inceleme sonunda bir takım görüntülere ulaşılıp taşınmazın 1975 ve 1991 yılları itibarıyla tarımsal faaliyette bulunulan ve bulunulmayan yerlerinin tesbit edilmesi yeterli kabul edilemez. Diğer yandan uzman jeoloji yüksek mühendisi ile ziraatçi bilirkişi raporlarında, arazi üzerinde irili ufaklı yoğun taşlılığa rastlandığı,arazi üzerinde taşların toplanıp temizlendiğine dair duruma rastlanmadığı ve bu hali ile 5.sınıf olduğu belirtilmiş, hava fotoğrafı uzmanı bilirkişinin verdiği rapor sonrası alınan ek raporda ise gerek A1 gerek A2/2 ile gösterilen alanlarda yoğun taşlılıktan sözedilmiş ancak hava fotoğraflarındaki belirlemelere göre kanaat bildirilmiştir.
    Mahkemece yapılacak iş; yukarıda da izah edildiği gibi dahili davalı belediyenin davada usulüne uygun şekilde temsil ettirilmesinin sağlanması, belediye ile Hazinenin davada aynı vekille temsil edilemeyeceğinin gözetilmesi, bu eksiklikler tamamlandıktan sonra dosya arasına getirtilen ve dava tarihine göre 20-25 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarını (1975 yılına ait 7374,7375,7376 ve 7377, 1988 yılına ait 5505 ve 5506 numaralı) uzman bilirkişiler marifetiyle HUMK.nun 280 ve 365.maddeleri gereği mahallinde yapılacak keşfi müteakip taşınmazın yeri ve hudutları belirlendikten sonra hava fotoğraflarını stereoskop aleti altında inceletmek ve sınırları itibariyle dava tarihinden geriye doğru 20 yıl önce zilyet edilip edilmediğini,var ise zilyet edilen ve edilmeyen yerleri ayrı ayrı tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlemek olmalıdır. Bu belirlemede dava konusu taşınmazın keşfi izlemeye yarayacak krokisinin yanında, niteliği bakımından açıklayıcı olması için HUMK.nun 366.maddesine göre topoğrafik haritasının çıkarılması, taşınmazı gösterir fotoğraflarının mahalline götürülecek bilirkişiler marifetiyle elde edildikten sonra hakim tasdikli olarak dosya arasına alınması, uzman ziraatçi bilirkişinin yoğun taşlılığın hakim olduğunu bildirdiği gözetilerek taşınmazlarla ilgili imar ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı,hangi taşınmaz bakımından ne şekilde hangi tarihte tamamlandığı hususunda yeniden rapor aldırılması ve tüm bunların hüküm kurulurken birlikte göz önünde bulundurulması gerekir. Eksik incelemeyle karar verilemez.
    Bundan ayrı davalı Hazine vekilinin 20.1.2004 ve 7.6.2004 tarihli dilekçelerinde davacıların davasının reddi ile TMK.nun 713/6.maddesi gereği Hazine adına tescil isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı Hazine vekilinin talebi dikkate alınarak dava konusu yapılan ve teknik bilirkişi raporlarında A2/1-21.652 m2 ve A2/3-8900 m2 olarak gösterilen taşınmazlarla ilgili davacının ıslah sonrası tescil isteği kalmadığından tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi, A1-41.137 m2 ve A2/2-49963 m2 olarak gösterilen taşınmazlarla ilgili yukarıdaki açıklamalara göre yapılacak araştırmalar sonunda oluşacak duruma göre olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken bu taleple ilgili bir hüküm kurulmamış olması da doğru olmamıştır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve kanuna aykırı olan hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 07.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi