23. Hukuk Dairesi 2015/8823 E. , 2018/513 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen genel kurul kararının iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 29.06.2015 gün ve 2015/3830 Esas, 2015/5053 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatiften bedelini peşin ödeyerek ve sözleşme ile kararlaştırılarak 95.000,00 TL bedelle daire almış olduğunu, 26.05.2013 tarihili genel kurulda, yasal şartları taşımayan maliyet cetveline ek yükümlülük ihdas edildiğini ileri sürerek 26.05.2013 tarihli genel kurul kararının iptalini talep ve etmiştir.
Davalı, genel kurulda kanunun 31. madddesine göre ek ödeme şeklinde bir karar alınmadığını, karar alınmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, davacının genel kurul kararına itirazını tutanağa yazdırmadığını, yasanın 23. maddesine göre peşin ödeme usulü ile ortak olmadığını 42. maddesine göre ortaklar için zarar yaratan özel uygulamaların genel kurulca onaylandığında geçerlilik kazandığını, böyle bir genel kurul kararı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, toplantı yeter sayısı sağlandığı, alınan kararlara herhangi bir itiraz bulunmadığı, genel kurul toplantısına katılan Hazirun cetvelinde imzası bulunan ve herhangi bir muhalefet şerhi bulunmayan davacının dava hakkı bulunmadığı ve ayrıca davacı peşin bedelli ortak olduğunu iddia etmiş ise de, bu konuda genel kurul kararı bulunduğunu ispat edemediğinden, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2015/3830 esas, 2015/5053 karar sayılı ilamındaki “ davacının peşin ödemeli üye olduğu sabittir. Bu durumda, daha sonra alınmış olan genel kurul kararında peşin bedelli üye olan davacının kazanılmış hakkını ihlal eder şekilde karar alınması usul ve yasaya uygun olmadığı, böyle bir karar alınmış olsa dahi davacı yönünden yok hükmünde olduğu dikkate alınmadan hüküm kurulması doğru görülmemiştir. “ gerekçe ile 29.06.2015 tarihinde bozulmuştur.
Bu kez, davalı vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 17,20 TL harç ve takdiren 315,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 21.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.