20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/4852 Karar No: 2014/9100
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/4852 Esas 2014/9100 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/4852 E. , 2014/9100 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : Hazine - ... Köyü Tüzel Kişiliği
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği; ... Köyü, ...... ve Köy Çevresi Mevkii ile köy okuluna komşu bulunan toplam üç parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacı ... adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalı Hazine ve dahili davalı ... Yönetimi davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ... ... Mevkiinde bulunan taşınmazın 610 sayılı mera parseli içeresinde kaldığı, fen bilirkişi raporda (A) harfiyle işaretli yer ile taşlık olarak gösterilen taşınmaz üzerinde 20 yıl süreyle zilyet olma şartı ispatlanamadığından davanın reddine karar veriliş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Yörede orman kadastrosu yapılmamış, genel arazi kadastrosu 1984 yılında yapılarak kesinleşmiştir. Keşfe katılan fen bilirkişiler tarafından davacı tarafından talep edilen taşınmazların; 610 numaralı mera parselinin (A) harfiyle işaretli 4227,57 m² ve taşlık olarak gösterilen 2071,29 m²’lik bölüm olduğu bildirilmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu 610 sayılı parselin tesbitinin 1984 tarihinde kesinleştiği ve davanın 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içinde açılmadığı; ayrıca, (A) harfiyle işaretli bölüm ile taşlık olarak işaretli bölümün 1984 yılında yapılan tapulamada tescil harici bırakıldığı, 1984 yılında davacı ve miras bırakanının iradi olarak köyden göçtükleri 2005 yılında davacının köye dönerek taşınmazları sahiplendiği, tecil harici bırakılma tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık kullanımının olmadığı anlaşıldığına göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle davacı taraftan maktu harç alınmasına karar verilmesi gerekirken, nispi harç tahsiline karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 5 numaralı bendi hükümden tamamen çıkarılarak bunun yerine, “Alınması gerekli 25,20.-TL maktu harcın davacı tarafından yatırılan peşin ve tamamlama harcından mahsubu ile bakiyesinin talep halinde davacıya iadesine” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/11/2014 günü oy birliği ile karar verildi.