Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı tarafından tedbir nafakası ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava "boşanmaya" ilişkin olduğu halde, gerekçeli karar başlığında davanın türünün "çocukla kişisel ilişki tesisi" olarak gösterilmesi, davacının adı "M." olduğu halde karar başlığında "M." olarak yazılması doğru değil ise de; açıklanan usulü hataların sonuca etkili olmamasına ve mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davalı, kendisi için tedbir nafakası da talep etmiştir. Gerekçe gösterilmeden bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
3-Fiili ayrılık süresi içinde ve dava süresince davalının yanında bulunan tarafların müşterek çocuğu için Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca dava tarihinden itibaren uygun
tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi de doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.10.2009 (Salı)