Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4400
Karar No: 2011/1251
Karar Tarihi: 07.03.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4400 Esas 2011/1251 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, tapusu bulunmayan ve vekil edeni tarafından imar ve ihya edilerek tarım arazisi haline getirilen 80000 m² yüzölçümlü taşlık niteliğindeki taşınmazın tescili isteği üzerine açılmıştır. Davalı Hazine, taşınmazın devletin tasarrufu altında olduğunu ve kazanma koşullarının gerçekleşmediğini öne sürerek davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve teknik bilirkişinin raporu doğrultusunda yapılacak araştırmaların gerektiğine hükmetmiştir. Taşınmazın imar ve ihya için öngörülen koşulların araştırılıp belirlenmesi gerektiği, zilyetliğe dayalı tescil davalarında dosyaların Tapu Sicil Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü'nden getirtilerek değerlendirilmesi gerektiği ve murisin zilyetliğe dayalı tescil davası açıp açmadığı ile belgesizden taşınmaz edinip edinmediklerinin sorgulanması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda TMK’nın 713/1, 996, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
8. Hukuk Dairesi         2010/4400 E.  ,  2011/1251 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve Pirhalil Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.05.2010 gün ve 241/137 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi ile davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı vekili dava dilekçesinde; mevkii ve sınırlarını açıkladığı yaklaşık 80000 m2 yüzölçümlü taşlık niteliğindeki tapusuz taşınmazın vekil edeni ve murisi tarafından imar ve ihya edilerek tarım arazisi haline getirildiğini, 20 yılı aşkın bir süreden beri tasarruf ettiğini belirterek dava konusu yerin vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakıldığını, kazanma koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... tüzel kişiliğine dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Mahkemece, teknik bilirkişi Recep Sürücü’nün 14.5.2010 tarihli raporuna ekli krokide A harfiyle gösterilen 40562 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulüne fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmesi üzerine hükmün kabule ilişkin bölümü davalı Hazine temsilcisi, redde ilişkin bölümü ise davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal, paylaşım, eklemeli zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK. nun 713/1, 996, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şanlıurfa Kadastro Müdürlüğünün 13.5.2008 gün ve 260/653 sayılı karşılık yazılarında; dava konusu yerin 1976 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında 766 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince tapulama harici bırakıldığını bildirmiş, davacı vekili ise dava dilekçesinde, dava konusu yer taşlık iken imar ve ihya edilmek suretiyle kültür arazisi haline getirildiğini açıklamıştır. Taşınmazın belirlenen bu netiliğine göre, imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde imar ve ihya için öngörülen tüm koşulların araştırılıp belirlenmesi zorunludur.
    Dava konusu taşınmazın bulunduğu yöreye ait topoğrafik harita ile tescili istenen taşınmaza komşu 443, 472, 409, 449 ve 412 sayılı parsellere revizyon gören vergi kayıtları ile 454 sayılı parselin tapu kaydının hükmen oluştuğu gözetilerek bu parsele ait hüküm dosyası bulunduğu yerden getirtilerek dosya arasına konulması, topoğrafik haritanın uzman bilirkişi üç harita mühendisi aracılığıyla komşu parsellere ait vergi kayıtları ile 454 sayılı parselin hüküm dosyasında bulunan teknik bilirkişinin krokisi ve bu krokide yer alan sınırlar teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanması, topoğrafik haritaya göre taşınmazın gerçek niteliğinin belirlenmesi, hangi tarihte kültür arazisi haline getirildiği ve hangi tarihte imar ihyanın tamamlandığı , komşu kayıt ve belgelerin dava konusu taşınmaz yönünü ne gösterdiği hususlarının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, komşu kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne gösterdiği üzerinde durulması, teknik bilirkişiye krosisinde işaretlettirilmesi, bundan ayrı dava konusu yerin davacının dedesinden babasına ve ondan da paylaşım sonucu davacıya kaldığı dosya kapsamıyla anlaşıldığından davacı ve babasının taşlık niteliğinde bulunan bu yerin imar ve ihyasına hangi tarihte başladıkları, imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdükleri, ne biçimde para ve emek sarf ettikleri imar ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle belirlenmesi, 20 yıllık kazanma süresinin imar ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren başladığının düşünülmesi gerekmektedir.
    Öte yandan, davacının babası 1992 yılında ölmüş olup, dava tarihine kadar davacının ve diğer mirasçıların bağımsız 20 yıllık zilyetlikleri bulunmadığı gözetilerek muris Ahmet Karakuş, davacı ve dava dışı tüm mirasçılar açısından zilyetliğe dayalı tescil davası açıp açmadıklarının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden, belgesizden taşınmaz edinip edinmediklerinin ise, ilgili Kadastro Müdürlüğünden sorulması, zilyetliğe dayalı tescil davalarına ait dosyaların bulundukları mahkemelerden, belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanak ve ekleri ile tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde öngörülen sınırlamalar yönünden göz önünde tutulması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması usul ve yasaya aykırıdır.
    Davacı vekili ile davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 07.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi