Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/325 Esas 2019/4852 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/325
Karar No: 2019/4852
Karar Tarihi: 26.09.2019

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/325 Esas 2019/4852 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuyla mahkûmiyet kararı verildiği bir dava incelenmiştir. Ancak, denetimli serbestlik merkezinden gelen uyarma yazısının, sanığın bildirdiği adres yerine adres kayıt sistemindeki adresine tebliğ edilmesi usulsüz olmuştur. Bu nedenle, sanığın yeniden çağrı yazısının usulüne uygun tebliğ edilmesi gereklidir. Ayrıca, TCK'nın 191. maddesinin 4. fıkrasına göre sanığın başvuru yapması için yeni bir süre verilmemesi de hatalı olmuştur. Bu nedenlerle, mahkûmiyet kararı kanuna aykırıdır ve bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi
- TCK'nın 191. maddesi ve 4. fıkrası (a) bendi
- 6545 sayılı Kanun'un TCK'nın 191. maddesinde yapmış olduğu değişiklik.

20. Ceza Dairesi 2017/325 E. , 2019/4852 K.

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 02/09/2015 tarihli uyarı yazısının, sanığın 07/08/2015 tarihinde Denetimli serbestlik merkezinde son bildirdiği adres yerine adres kayıt sistemindeki adresine tebliğe çıkarıldığı ancak; çıkartılan tebligatın muhatabın taşındığı tespit edildiği halde Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebliği usulsüz olduğundan; sanığa yeniden çağrı yazısının usulüne uygun tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır" hükmü gereğince, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtarat gönderilmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 26/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.