Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/647
Karar No: 2021/583
Karar Tarihi: 18.02.2021

Danıştay 10. Daire 2019/647 Esas 2021/583 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/647
Karar No : 2021/583

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Batman ili, Kozluk ilçesi, … Köyü … numaralı parsel içerisinde bulunan evin ve eklentilerinin Batman Barajı havzasının sınırında olması ve baraj sularının evin temeline kadar yükselmesinden dolayı oluşan çatlak ve hasarlar nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen toplamda 238.840,40-TL maddi zararın davalı idareye yapılan başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 3/2/2015 tarih ve E:2012/8828, K:2015/269 sayılı kararıyla bozma kararına uyulmak suretiyle verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlığın çözümünün teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle 09/11/2017 tarihli ara kararı ile keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmesi üzerine 10/01/2018 tarihinde yapılan keşif sonucunda hazırlanan ve 15/3/2018 havale tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek durumda olmadığı kanaatine varılması üzerine Mahkemelerinin 17/04/2018 tarihli ara kararıyla mahallinde ikinci kez keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 09/05/2018 tarihinde ikinci kez yapılan keşif sonucunda hazırlanan ve 26/7/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; ''Dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın zemin özelliği nedeni ile bölgede oluşan depremden etkilenip etkilenmediğini incelenmesi amacıyla yapılan araştırmalarda Kaletepe ve civarında 2010 ve 2011 tarihleri arasında muhtelif zamanlarda deprem hareketlerinin olduğu, ...yapılan değerlendirmede bu verilere göre suyun en az olduğu zamanda kıyı çizgisi (Minimum su seviyesi) ile kıyı arasında 20 ile 21 metre kot farkı, suların en fazla olduğu dönemde (maksimum su seviyesi) Kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasında 1 metre ile 1,5 metre arasında kot farkı bulunduğu, mahallinde yapılan incelemede ve çekilen resimler dikkate alındığında dava konusu taşınmaz kıyı kenar çizgisinden 1,0 ile 1,5 metre daha yukarıda yer aldığı, yapılan teknik incelemede taşınmazın sudaki gelgit hareketlerinden etkilenmeyeceği, ...dosya içerisindeki bilgilerden ve yerinde yapılan incelemelerden dava konusu taşınmazın 3 bölümden oluştuğu, yapım yılı, yapı tekniği, yapı kalitesi ve yapılarda kullanılan malzemelerin farklı olduğu, dava konusu taşınmaza ait herhangi bir proje, yetkili birimlerden alınmış denetleme veya kontrol tutanağı veya imalatın nasıl yapıldığını gösterir, ataşman, röleve, kroki vb. çizim ve detaya rastlanılmadığı, Jeoloji uzmanı bilirkişinin zemin yapısı hakkındaki tespitlerine göre bina yapım aşamasında üstüne yapılacak binayı taşıyacak şekilde zeminde iyileştirme yapılmadığı, zeminin taşıma gücü hesaplanmadığı ve zemin yapısına uygun statik proje hazırlanmadan yöresel bilgi, tecrübe ve şartlara göre usta marifetiyle binanın çeşitli zaman dilimlerinde inşaa edildiği, yapının taşıyıcı sisteminin, yığma+kargir ve betonarme karkas yapı olduğu, bununla birlikte bu taşıma sistemleri yapılırken hangi yük kriterinin alınarak buna göre nasıl bir donatı hesabı yapıldığı anlaşılamamış olup kullanılan donatının sayısı, çapı ve uzunluğunun binayı emniyetli şekilde taşıyacak ve olası doğal hareketlere (deprem, toprak kayması vb.) karşı koyacak tarzda planlanmadığı, her ne kadar projelendirme uzman bir teknik eleman tarafından yapılmamış olsa bile yapılması düşünülen sistemin işçilik olarak zemine doğru şekilde tatbik edilmediği, yapı yükünü emniyetli bir şekilde zemine aktaracak ve yapıyı sağlam şekilde taşıyacak temel imalatlarının yapılmadığı, taşınmazın bulunduğu yapı alanı kumlu çakıllı ve alüvyon bir zemin üzerinde yer aldığı, yapının bazı kolonların temel teşkil etmeden baraja bakan yönde (Doğu) kum çakıl ve kil çimento ile tutturulmuş taraça dolgu malzemesi üzerine inşa edildiği, bu taraça dolgunun olduğu alana yağmur suları, balkon gideri ve asitli ahır atık suları akıtıldığı, çeşitli kayaçlardan oluşan bu zeminin su ve asitli ahır atıkları ile temas etmesi halinde, kil veya toprak çimento dolgu malzemesinin ayrışmasına neden olduğu için zeminde oturmalar meydana geldiği, nitekim bu alanda ağaç gövdeleri toprağın itme gücünü önlemek için bel verdikleri ve çakıllı taraça dolgu zeminin ayrışarak parçalandığı gözlendiği, dava konusu binada oluşan çatlaklarında bu zemin oturmasından kaynaklandığı, 2 katlı ikamet amaçlı olarak yapılmış olan yapının zemin katında yapılan incelemelerde döşemelerin duvar ile birleştiği kısımlardan ayrıldığı ve duvarlar boyunca açılmaların meydana geldiği, döşemenin oturduğu, binanın zemin katı konut amaçlı olarak yapılmış olmakla birlikte yerinde yapılan incelemelerde, 2 katlı binanın zemin katında tütün, buğday vb. mahsulün depolandığı, ikamet amaçlı olarak yapılan ve hiçbir mühendislik hizmeti alınmadan yapılan binanın zeminine buğday, tütün vb mahsülün depolanması sonucu zemine gelen aşırı yük döşemelerin oturmasına ve duvar birleşim yerlerinden ayrışmasına sebep olduğu, binanın taşıyıcı ve temel yapısının hiçbir mühendislik hizmeti alınmadan, fen ve sanat kurallarına uygun bir şekilde inşa edilmediği, ayrıca kullanım amacı konut olan yapının zemin katında aşırı derecede hububat ve tütün yüklemeleri yapıldığından binada çatlaklar ve oturmalar meydana geldiği, baraj maksimum su seviyesinin binanın temel yapısını etkileyecek şekilde yükselip binaya yaklaşmadığı tespit edildiğinden söz konusu çatlakların ve oturmaların meydana gelmesinde baraj havzasındaki suların alçalıp yükselmesinin bir etkisi olmadığı, Batman ili, Kozluk ilçesi, … köyü, … parsel sayılı taşınmazda bulunan ev ve eklentilerinde oluşan çatlak ve hasarın taşınmazın yakın mesafede bulunan ve davalı idarece yapımı tamamlanan Batman Barajı havzasındaki suyun bazı dönemler yükselmesinden ve sudaki gelgit hareketlerinden kaynaklanmadığı, dolayısıyla davalı idareye atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı'' tespitlerine yer verildiği, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu yapının kıyı kenar çizgisinden daha yukarıda yer aldığı, yapının bulunduğu alanın kumlu çakıllı ve alüvyon bir zemin üzerinde yapıldığı, binayı taşıyacak zeminde yeterince iyileştirmenin yapılmadığı, taşınmazın baraja bakan bazı kolonlarının temel teşkil etmeden kum çakıl ve kil çimento ile tutturularak taraça dolgu malzemesinin üzerine inşa edildiği, taraça dolgunun olduğu alana yağmur suları, balkon gideri ve asitli ahır atık suları akıtıldığından zeminde ayrışmalara neden olduğu ve zeminde oturmaların meydana geldiği, binanın temel yapısının fen ve sanat kurallarına uygun bir şekilde inşa edilmediği, konut olarak kullanılan kısmın zemin katında hububat yüklemesi yapıldığı, yine zemin katın tavanına tütün kurutmak için imalatlar yapıldığından binada çatlakların meydana geldiği, Batman Barajının maksimum su seviyesinin binanın temel yapısını etkileyip binaya yaklaşmadığı dikkate alındığında, söz konusu çatlakların ve oturmaların meydana gelmesinde baraj havzasındaki suların alçalıp yükselmesinden kaynaklanmadığı, tüm bu değerlendirmeler neticesinde, uyuşmazlık konusu olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunmadığı ayrıca kusursuz sorumluluk halinin de söz konusu davada uygulanabilme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, Mahkemece bilirkişi heyetinin usulüne uygun şekilde oluşturulmadığı, dosyada mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Davacının 10/12/2010 tarihli başvurusu incelendiğinde; kullanımında olan taşınmazın, davalı idare tarafından yapılan Batman Barajı havzasının sınırında bulunduğu, çevredeki tüm taşınmazların davalı idare tarafından kamulaştırılmış olmasına rağmen taşınmazının davalı idarece kamulaştırılmadığı, baraj gölündeki su seviyesinin yükselmesi nedeniyle dava konusu taşınmazda bulunan yapının hasar gördüğü, oturulamaz hale geldiği iddiasıyla söz konusu yapının, eklentilerinin ve çevresindeki ağaçların bedellerinin ödenmesinin istenildiği, davalı idarece bu talebin reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı görülmektedir.
Bu durumda, açılan davanın idarenin sorumluluğuna dayanan bir tam yargı davası niteliğinde olmadığı, davacının evinin ve ağaçlarının kamulaştırma bedellerinin ödenmesi istemiyle açılmış bir kamulaştırmasız el atma davası olduğu anlaşıldığından, İdare Mahkemesi kararının uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargının görev alanına girmesi nedeniyle görev yönünden bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.


(X)_KARŞI OY :
Dava, Batman İli, Kozluk İlçesi, … Köyü … numaralı parsel içerisinde bulunan evin ve eklentilerinin Batman Barajı havzasının sınırında olması ve baraj sularının zaman zaman evin temeline kadar yükselmesinden dolayı evde oluşan çatlak ve hasarlar ile sair eklenti ve ağaçların zarar görmesi sonucu uğranıldığı ileri sürülen 238.840,40-TL maddi zararın davalı idareye yapılan başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacının 10/12/2010 tarihli başvurusu incelendiğinde; kullanımında olan taşınmazın, davalı idare tarafından yapılan Batman Barajı havzasının sınırında bulunduğu, çevredeki tüm taşınmazların davalı idare tarafından kamulaştırılmış olmasına rağmen ev niteliğindeki taşınmazının davalı idarece kamulaştırılmadığı, baraj gölündeki su seviyesinin yükselmesi nedeniyle evin ve eklentiler ile ağaçların kullanılamaz ve faydalanamaz hale geldiği iddiasıyla, söz konusu evin, eklentilerinin ve çevresindeki ağaçların kullanılamaması nedeni ile ortaya çıkan zararın giderilmesinin istenildiği görülmektedir.
Bu durumda, görülen davanın idarenin kusur sorumluluğuna dayanan bir tam yargı davası niteliğindenden ziyade, davacının evinin davalı idarece kamulaştırılmaması ve baraj sularının zaman zaman evin temeline kadar yükselmesi nedeniyle taşınmazının fiilen kullanılmaz hale geldiğinden bahisle yapı ve ağaç bedellerinin ödenmesi istemiyle açılmış tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi kararının uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargının görev alanına girmesi nedeniyle görev yönünden bozulmasına karar verilmesi gerektiği oyuyla davanın esasının incelenmesi suretiyle davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının onanması yönünde oluşan Daire kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi