20. Hukuk Dairesi 2014/7804 E. , 2014/9086 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : Hazine - ...
Taraflar arasındaki Türk MedenÎ Kanununun 713. maddesi gereğince açılan tescile ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan 14.01.2014 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı gerçek kişiler vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.11.2014 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar vekili Av. ... ile diğer taraftan davalı ... vekili Av. ... ve ihbar olunan Orman Yönetimi vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacılar vekili 22/07/2008 havale tarihli dilekçesiyle, ... Köyü 859 ve 860 sayılı parsellerin bulunduğu yerin 1940 yılında orman tahdidi içine alındığını, ancak, ... tarafından açılan dava nedeniyle, 10 dönüm miktarındaki 860 sayılı parselin bulunduğu yer ile 100 dönüm miktarındaki 859 sayılı parselin bulunduğu yer ile ilgili ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/03/1958 tarih ve 1957/106 E. - 1958/186 K. sayılı kararı ile orman tahdidinin kaldırılmasına karar verildiğini, daha sonra 1968 yılında ilân edilen kadastro sırasında 860 sayılı parselin 10200,00 m² olarak 859 sayılı parseli ise, sözü edilen orman tahdidine itiraz davasında 100 dönümden bahsetmesine rağmen 66700,00 m² olarak ... mirasçıları adına tespit ve tescil edildiğini, müvekkillerinin 859 ve 860 sayılı parselleri 2006 yılında satın aldığını, daha sonra 859 sayılı parseli ölçtürttüklerinde, kullanılan alanın yaklaşık 100 dönüm olduğunu gördüklerini, ancak, tapu kayıt miktarının 66700,00 m² olduğunu, dilekçe ekinde sundukları ölçüm haritasında, 859 sayılı parseli pembe renk ile kullanılan ancak 859 sayılı parselin çapı dışındaki tespit harici bırakılan yerleri ise mavi renk ve harflerle gösterdiklerini ve tescil harici kalan bu yerler yönünden müvekkillerinin lehine eklemeli olarak zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğunu iddia ederek, dava dilekçesine ekli krokide (A, B, C, D, E, F, G, H, K) harfleriyle gösterdikleri ve yaklaşık 33300,00 m² yüzölçümünde olan taşınmazların Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkilleri adına paylı olarak tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, tescile konu taşınmazların orman sayılan yer olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1943 yılında 8 nolu Orman Komisyonca 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp, 05/09/1946 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Genel arazi kadastro işlemi de, 1963 yılında yapılıp, 15/08/1968 ilâ 16/09/1968 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir. Davaya dayanak 859 ve 860 sayılı parseller bu çalışma sırasında 859 sayılı parsel 171 tahrir nolu vergi kaydı ve zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak 66700,00 m² yüzölçümünde, 860 sayılı parsel ise, senetsizden 10200,00 m² yüzölçümüyle tarla niteliğiyle ölü olduğu belirtilerek ölü ... mirasçıları adına tespit ve itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. Taşınmazlar daha sonra 26/06/2006 tarihinde satış yoluyla paylı olarak davacı gerçek kişilere geçmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 859 sayılı parselin bulunduğu çalışma alanlarında kadastro işleminin 15/08/1968 ila 16/09/1968 tarihleri arasında ilân edildiği, 859 sayılı parselin bu çalışmada çapa bağlanarak tapuya tescil edildiği, davacı gerçek kişiler ise çapla bağlı 859 parsel sayılı taşınmazı 26.06.2006 tarihinde tapudan satın aldığı, dava konusu olan ve 859 sayılı parselin çevresinde bulunan krokide (A, B, C, D ve E) harfleriyle gösterilen tapusuz taşınmazların da bu satış ile birlikte davacılar tarafından satın alınmadığı gibi, davacıların bu yerler üzerinde zilyetlikleri de bulunmadığı belirlendiğine göre, TMK.nun 719. maddesi uyarınca davacı gerçek kişilerin satın alma ile elde ettikleri şahsi hakkın satın aldıkları çapla (tapu kaydının miktarıyla) sınırlı olduğu, tescili istenen yerler üzerinde davacıların zilyetlikleri de bulunmadığı anlaşıldığına göre, davacı gerçek kişiler vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesi duruşmalı yapıldığından 1.100.- TL vekâlet ücretinin davacı gerçek kişilerden alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazineye verilmesine, Orman Yönetimi davada taraf olmadığından lehine vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 04/11/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.