8. Hukuk Dairesi 2019/1787 E. , 2019/4478 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVACI (Üçüncü Kişi) : ....
DAVALI (Borçlu) : ...
DAVALI (Alacaklı) : ...
DAHİLİ DAVACI : ...
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün dahili davacı vekili ile davacı üçüncü kişi vekili taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili; borçlu aleyhine yapılan takipte müvekkilinin kiracı olduğu haciz adresinde müvekkili şirkete ait olan antika taşınırların haczedildiğini , mahcuzlara ilişkin faturalarla haciz adresine ait kira sözleşmesinin sunulmuş olması nedeniyle istihkak iddialarının kabulüne haczin kaldırılarak %40 dan az olmamak üzere davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı yanında fer’i müdahale talebinde bulunan...İth. İhr. AŞ. vekili yazılı dilekçesinde, hacizli antika eşyaların müvekkili şirketten satın alınmış olması nedeniyle mahcuzların borçluya ait olduğunun kabul edilmesinin müvekkili şirketin hak ve menfaatlerini doğrudan etkileyeceğinden davaya davacı yanında fer i müdahil olarak katılma istemlerinin kabulü ile davacı .... tarafından açılmış istihkak davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili; üçüncü kişi şirket ortağının, borçlu ..."in kayınpederi olduğunu, haciz mahallinin mülkiyetinin borçlu Kaya"nın eşine ait olduğunu, bu nedenle üçüncü kişi ve borçlu arasında organik bağ bulunduğunu, sunulan kira sözleşmesinin adi yazılı olduğunu, istihkak iddiasına konu malların bedelinin ödenip ödenmediği hususunun araştırılması gerektiğini belirterek istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; borçlu ve üçüncü kişi arasında organik bağ bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı üçüncü kişi vekili ile fer"i müdahil vekili taraflarından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dava konusu haciz 24.08.2009 tarihinde üçüncü kişinin çalışanlarına konut olarak tahsis edilen yerde yapılmıştır. Şirket çalışanlarına konut olarak kullanılmak üzere tahsis edilen evde çok sayıda kıymetli antika eşyanın bulunması hayatın olağan akışına uygun değildir. Ayrıca borçlu adına çıkartılan ödeme emri, üçüncü kişi şirket yetkilisi..."a borçlunun sicil adresinde yetkili sıfatıyla tebliğ edilmiştir. Üçüncü kişinin defterleri üzerinde yapılan incelemede haciz mahallinin kira bedelinin bir yıl süresince kiralayana ödendiği tespit edilmiş olsa da incelenen defterlerin kapanış tasdikleri bulunmadığından HMK"nin 222/2. maddesi uyarınca sahibi lehine delil olma özelliği bulunmamaktadır. Takibe dayanak senedin 27.09.2007 tarihinde düzenlenmesinden kısa süre sonra borçlunun eşi ve kayınpederi üçüncü kişi şirket ortakları iken 17.12.2007 tarihinde hisselerini... ve Yoldaş Mutlu"ya devrederek ortaklıktan ayrılmışlardır. Dosyada mübrez haciz mahalline ait kira sözleşmesi uyarınca haciz mahalli borçlunun eşi ..."den kiralanmıştır. Mahcuzlara ilişkin olarak sunulan faturada mahcuzların teslim adresi ..."in yetkilisi olduğu ... Şirketinin faaliyet adresi olmasına rağmen, kıymetli antika eşyalardan oluşan mahcuzlar haciz mahallinde bulunmuştur. Duruşmada dinlenen davalı tanıkları haciz mahallinde borçlu ..."le kredi ödemeleriyle ilgili iş görüşmesi yaptıklarını beyan etmişlerdir. Mahcuzlar her ne kadar feri müdahil tarafından üçüncü kişiye satılmış ise de, bedelinin borçlu ... tarafından ödendiği feri müdahilin defter kayıtları ile sabittir.Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde borçlu ile üçüncü kişi arasında organik bağ bulunduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Mahkemece 21.08.2009 tarihinde üçüncü kişinin faaliyet adresinde yapılan haciz, dava konusu yapılmamasına rağmen, anılan hacze ve hacizde bulunan evraklara gerekçesinde yer verilmiş, bununla birlikte üçüncü kişi şirketin hakim ortağı Bünyamin"in, ... Ltd. Şti.nde borçlu ... ile beraber ortak olduğu belirtilmiştir. Oysa ki ... Şirketinin ortakları ... ve ... olup..."ın adı geçen şirkette hissesi bulunmamaktadır. Davacı üçüncü kişi şirketin... ve Yoldaş Mutlu"ya devredilmeden önce borçlu ..."in eşi ve kayınpederi ...ve ... ortakları olsa da, şirketin kurulduğu 2002 yılında kurucu ortakları ..., ..... isimli kişilerdir. Mahkemece yukarıda belirtilen hususlara ilişkin olarak dava konusu hacizle, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle bağdaşmayan gerekçe ile karar verilmesi doğru değil ise de, karar sonuç itibari ile doğru olup bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1086 sayılı HUMK"nin 438/son maddesi uyarınca kararın gerekçesinin düzeltilmesi suretiyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçsinin düzeltilmesi suretiyle, hükmün ONANMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 30.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.