Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/21272 Esas 2014/15908 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/21272
Karar No: 2014/15908
Karar Tarihi: 01.07.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/21272 Esas 2014/15908 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 321/2 maddesi gereği hükme ilişkin tüm unsurların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerektiği ve hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edildiği takdirde ise temyiz süresinin tefhim tarihinden itibaren başlayacağı konularını ele almaktadır. Tarafların gerekçeli kararın tebliği edilmeden önce temyiz dilekçesi sunmaları halinde bile kararın gerekçesi dikkate alınarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkün olduğu ve gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunlu olduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 321/2 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 321. madde 2. fıkrası gösterilmiştir.
21. Hukuk Dairesi         2013/21272 E.  ,  2014/15908 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi

    K A R A R
    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2. fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir).
    Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur.
    Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkün olduğundan, bu gibi hallerde bile gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.
    Davanın tümden kabulü ya da reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur.
    Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda;
    1-Gerekçeli karar davacı vekiline yöntemince tebliğ edilerek ve tebligat parçası eklenerek, temyiz süresi geçtikten sonra ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432 ve 433 maddelerindeki prosedür işletildikten gönderilmek,
    2-Temyiz eden davalı Kurum vekilince sunulan temyiz dilekçesi, HUMK‘un 433. maddesi gereğince davacı vekiline ve davalı spor klubü vekiline yöntemince tebliğ edilerek ve tebligat parçası da eklendikten sonra gönderilmek üzere,
    Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01/07/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.