(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/6401 E. , 2019/4542 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde 7 yıl 11 ay 6 gün çalışması bulunan davacının çalışma süresi boyunca hiç yıllık ücretli izin kullanmadığı kabulüne göre yıllık ücretli izin alacağı hesaplanmıştır. Davacının işe başladığı 25.06.2005 tarihinden 31.05.2013 tarihine kadar geçen çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmamış olması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; mahkemece, davacı asilin çalışma süresi boyunca yıllık ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda beyanı alınmalı bundan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmelidir.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusu, davacının yol ücreti alacağı bulunup bulunmadığı ve bu ücretin giydirilmiş ücrete eklenmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatına esas giydirilmiş ücret tespit edilirken bu ücrete yol ücreti eklenmiş ve davacının yol ücreti alacağı bulunduğu kabul edilerek bu alacak hesaplanmıştır. Mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosyadaki ispat durumu ile örtüşmemektedir. Dava dosyasında dinlenilen davacı tanığı, işyerinde yemek verildiğini ancak servis bulunmadığını beyan etmiştir. Dosya içerisinde davacının servis kullandığına ya da davacıya yol ücreti ödendiğine yönelik herhangi bir delil bulunmamaktadır. Şu halde, davacının yol ücreti alacağı olduğu yöntemince ispatlanamadığından bu talebin reddine karar verilmeli; giydirilmiş ücrete yol ücreti eklenmeden belirlenen giydirilmiş ücrete göre kıdem tazminatı hesaplanmalıdır.
4-Öte yandan, davacının 31.5.2013 olan fesih tarihinde asgari ücret ile çalıştığı kabul edilmiştir. Davacının asgari ücret ile çalıştığının kabul edilmesinde temyiz edenin sıfatı da dikkate alındığı bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; 2013 yılının 1. döneminde asgari ücret miktarı brüt 978,60 TL olmasına karşın hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu dönem asgari ücretin brüt 1.021,50 TL kabul edilmesi de hatalı olmuştur.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 28.02.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.