16. Hukuk Dairesi 2020/3405 E. , 2020/5285 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Dava konusu 154 ada 1 nolu parsel sayılı taşınmazın, 07.03.1977 tarih ve 2 sıra nolu tapu kaydı esas alınarak tespit ve tescil edildiği, ancak Mahkemece söz konusu tapu kaydı ile kaydın dayanağı olan belgelerin getirtilip yöntemine uygun şekilde mahallinde uygulanmadığı, davacının taşınmazda 1977 yılından önceki zilyetliğinin araştırılmadığı belirtilerek, bu hususta araştırma yapılması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı Hazine aleyhine açılan dava kabulüne, dava konusu 154 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. Oysa ki, bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Önceki tarihli bozma ilamında, dava konusu taşınmazın tespitine esas tapu kaydının dayanağı belgelerin getirtilip, mahallinde yöntemince uygulanması, tapu kaydının oluşum tarihi olan 1977 yılına kadar davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gereğine değinildiği halde, tapu kaydının dayanağı olan belgeler ve varsa haritası getirtilip mahallinde yapılan keşifte uygulanmamış, tapu kaydının oluşum tarihi olan 1977 yılından geriye doğru, davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmamış, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmazın öncesinin ne olduğunu, zirai faaliyete konu olup olmadığını, üzerinde sürdürülen zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve ne şekilde sürdürüldüğü hususunu kesin olarak belirleyen, bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmamış, bu hususta yapılacak araştırmada hava fotoğraflarından da yararlanılmamış, Mahkemece, yalnızca yerel bilirkişilerin, taşınmazın kullanım şekli ve süresi konusundaki soyut ve yetersiz beyanlarına itibar edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, taşımazın tespitine esas alınan, idari yoldan Hazine adına oluşan tapu kaydının oluşum belgeleri ve varsa haritası getirtilip dosya arasına alınmalı, tapu kaydının oluşum tarihi olan 1977 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında; öncelikle, dava konusu taşınmazın tespitine esas alınan tapu kaydının kapsamı, haritasının mevcut olması halinde, 3402 sayılı Yasa"nın 20/A madde uyarınca haritası uygulanmak suretiyle, haritasının mevcut olmaması ya da uygulama kabiliyetinin bulunmaması halinde ise kayıtta yazılı sınır yerleri yerel bilirkişilere tek tek okunarak belirlenmeli, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce gösterilemeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıkların zeminde gösterdiği sınır yerleri teknik bilirkişiye haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli ve taşınmazın tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığı kesin olarak tespit edilmelidir. Söz konusu tapu kaydının idari yoldan oluştuğunun ve taşınmazı kapsadığının anlaşılması halinde ise, yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu, ilk olarak ne zaman, kimin tarafından ve nasıl kullanılmaya başlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasında çelişki olması halinde yüzleştirme suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünün ne olduğunu bildirir, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden, yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
16.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.