
Esas No: 2020/13315
Karar No: 2021/9793
Karar Tarihi: 18.03.2021
Hakaret - yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/13315 Esas 2021/9793 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, yaralama
HÜKÜMLER : Beraat, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre; katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören ve CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen ve 17/02/2015 ile 24/03/2015 tarihli duruşmalarda şikayetçi olduklarını belirten müştekiler ..., ... ve ...’in davaya katılmak isteyip istemedikleri sorulmamış ise de, temyiz dilekçesinin kapsamı karşısında, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca müştekiler ..., ... ve ...’in davaya katılan, müştekiler ... ve ...’nun vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek, ayrıca sanık ... hakkında ... ve ...’ya yönelik hakaret eylemi nedeniyle açılan kamu davasında zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulabileceği ve Sanık ... hakkında katılan ...’ya yönelik olarak yaralama suçundan verilen hüküm için de tebliğnamede görüş belirtilmiş ise de, bu hükmün temyiz edilmediği belirlenerek dosya görüşüldü:
1- Sanık ... hakkında yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının niteliğine göre, karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun da bu doğrultuda değerlendirilmesi gerektiği,
Anlaşıldığından, sanık ... müdafisinin tebliğnameye uygun olarak, belirtilen bu suça ilişkin temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2- Sanık ... hakkında katılan ...’e yönelik ve sanık ... hakkında katılan ...’ya yönelik hakaret suçlarından verilen beraat hükümlerinin temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Eylemlere ve yükletilen suça yönelik, sanık ... müdafisi ile katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında katılan ...’ya yönelik hakaret ve yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen hakaret ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Hakaret suçunun aleni yer olan büfede işlenmesine rağmen TCK’nın 125/4. maddesi uygulanmamış ve seçimlik ceza öngören hakaret ve yaralama suçlarında TCK’nın 58/3. maddesi uyarınca hapis cezasının tercih edilmesi halinde bu cezaların ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceği gözetilmeyerek, TCK"nın 50/2. maddesine aykırı olarak hapis cezası adli para cezasına çevrilmiş ise de, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma yapılamayacağı ve uygulama maddesi olan TCK’nın 50/1-a ve 52/2. maddelerinin gösterilmemesinin yerinde düzeltilebilir maddi hata olduğu,
Anlaşıldığından, sanık ...’in temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye kısmen uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
4- Sanık ... hakkında katılan ...’e yönelik yaralama ve Sanık ... hakkında katılan ...’ya yönelik yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde,
a- Mükerrir olan sanık ... hakkında, seçimlik ceza öngören yaralama suçunda TCK"nın 58/3. maddesi uyarınca, hapis cezasına hükmolunduktan sonra bu cezanın TCK"nın 50/2. maddesine aykırı olarak adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi ve bu suretle sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
b- Kabule göre de; 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile değişik CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan; "hükme bağlanmış” ibaresinin, Anaya Mahkemesi"nin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 esas, 2021/4 sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden; Anayasa’nın 38. maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 7 ve CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
c- Sanık ... hakkında katılan ...’ya yönelik yaralama suçu yönünden; CMK"nın 170. maddesinin 3, 4 ve 6. fıkraları uyarınca, iddianamede mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği, yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri mevcut delillerle ilişkilendirilerek yüklenen suçu oluşturan olaylar gösterilmeli, aynı Kanun"un 225. maddesine göre de, hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilmelidir. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 21/02/2012 gün 4/570-51 sayılı kararında açıklandığı üzere, soruşturma evresinde elde ettiği kanıtlardan ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, CMK"nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık, iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve kanıtlarını sunabilmelidir. İddianame, sanığa isnat edilen ve suç sayılan maddi fiilleri açıkça göstermeli, hukuki nitelendirmesi yapılan fiilin kanunda karşılığı olan suç ve cezası hakkında bilgi içermelidir. İsnat edilen suçun dayanağı olan maddi olaylar hakkında savunmasını yapabilecek şekilde sanığın bilgilendirilmemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin adil yargılanma hakkına ilişkin 6/3-a maddesinin ihlaline de yol açacaktır. Bu sebeple, bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesinin o olay hakkında dava açıldığını göstermeyecek, dava konusu yapılacak eylemin iddianamede bağımsız olarak anlatılması ve sevk maddesinin belirtilmesi gerekecektir.
Bu açıklamalar ışığında, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen iddianame içeriğine göre, sanık ... hakkında yaralama suçundan CMK"nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir davanın bulunmadığı gözetilmeden, dava konusu edilmeyen hakaret suçundan hüküm kurularak, 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafisi, katılan ... vekili ve katılan ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, 18/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.