1. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/13377 Karar No: 2013/15223
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/13377 Esas 2013/15223 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu taşınmaz malın aynına ilişkindir ve dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davanın değeri belirlenmeden maktu harç ile açılmıştır ve görevsizlik kararı verildikten sonra da dava değeri üzerinden harç ikmali yapılmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuştur. Bu nedenle, davalıların temyiz itirazı yerinde görülmüştür ve hüküm bozulmuştur. Karara göre, dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile yıkımı istenen yapı değerinin toplamından oluştuğu belirtilmiştir. Ayrıca, harçların mahkemece kendiliğinden gözetileceği ve yargı işlemlerinden alınacak harçların ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı kanunlarla düzenlenmiştir. Bu kapsamda, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi buyurucu nitelikte olup, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmamaktadır. Kanunların bu hükümleri doğrultusunda, davada belirlenen değer üzerinden peşin harç alınmasının gerektiği vurgulanmıştır.
Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, davanın, taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun(HUMK"nın) 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile yıkımı istenen yapı değerinin toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur . Öte yandan, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür. Somut olayda, dava, Sulh Hukuk Mahkemesinde değer gösterilmeden maktu harç ile açılmış ve saptanan dava değeri yönünden görevsizlik kararı verilmek suretiyle dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, ancak görevsizlik kararına esas alınan dava değeri üzerinden harç ikmali yapılmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca, öncelikle görevsizlik kararına esas alınan dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek hüküm kurulması doğru değildir. Davalıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK"nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.