15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/18745 Karar No: 2017/16781 Karar Tarihi: 03.07.2017
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/18745 Esas 2017/16781 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kendisini başkomiser olarak tanıtarak dolandırıcılık suçu işlemiştir. Ancak, suçun niteliği hakkında karar vermek üzere Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi gerektiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararı vermiştir. Dosya incelendiğinde, sanığın temyiz itirazlarının yerinde olduğu ve hükmün bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, TCK'nın 157/1, 52/2-4 ve 51. maddeleri uyarınca sanığın mahkumiyetine hükmedilmiştir. Ayrıca, 6763 sayılı Kanunun 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşup oluşmadığı konusunda karar vermek üzere Ağır Ceza Mahkemesi görevlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün bozulması kararlaştırılmıştır. Sanık için kazanılmış haklar saklı tutulmuştur.
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın kendisini başkomiser olarak tanıtmak suretiyle katılan aleyhine haksız menfaat temin ederek dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, Eylemin, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14.maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen ( L ) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 03/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.