Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/18740 Esas 2017/16769 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/18740
Karar No: 2017/16769
Karar Tarihi: 03.07.2017

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/18740 Esas 2017/16769 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararına göre, sanıklar kendilerini polis olarak tanıtarak başkalarının aleyhine haksız menfaat temin ederek dolandırıcılık suçunu işlemişlerdir. Ancak yapılacak tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevinde olduğu belirtilerek, sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığına dair delillerin takdir edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu nedenle, Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararı vermiştir. Sanıkların temyiz itirazlarının yerinde görülmesi sonucu, hükümler bozulmuştur. Kararda, sanıkların dolandırıcılık suçuna ilişkin TCK'nın 157/1, 62, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyetlerine karar verilmiştir. Ayrıca, yasal düzenlemeler olarak 5237 sayılı TCK'nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi ve 6763 sayılı Kanunun 14. maddesi de kararda yer almaktadır.

15. Ceza Dairesi 2017/18740 E. , 2017/16769 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı)

Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların kendilerini polis olarak tanıtmak suretiyle katılan aleyhine haksız menfaat temin ederek dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
Eylemin, hükümlerden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 03/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.