Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın, tehdit eylemini TCK"nın 86/3-e, 35. maddeleri kapsamındaki yaralama eylemiyle birlikte gerçekleştirdiği anlaşıldığından, tehdit suçundan uzlaştırma hükümlerinin uygulanamayacağı belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın tekerrüre esas alınan, adli sicil kaydındaki karara konu TCK"nın 106/1-1.cümlesine uyan suçun, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34.maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253.maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, anılan hükme ilişkin uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre, tekerrüre esas alınan TCK"nın 106/1-1. maddesinden uzlaşmaya varılması halinde, sanığın adli sicil kaydında bulunan tekerrüre esas olabilecek diğer ilamlar getirtilerek tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nun temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.