7. Ceza Dairesi 2021/4035 E. , 2021/6481 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Gerekçeli kararın Silivri 4 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda hükümlü olarak bulunan sanığa tebliğ edilmiş ise de, 5271 sayılı CMK"nun 35/3. maddesindeki “ilgili taraf serbest olmayan bir kişi veya tutuklu ise tebliğ edilen karar kendisine okunup anlatılır” şeklindeki düzenleme karşısında, tebligatın usülüne aykırı olduğu anlaşılmakla, sanığın cezaevinden gönderdiği 14.11.2016 tarihli dilekçesi temyiz dilekçesi olarak ve temyizi öğrenme üzerine süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
1. Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi gerektiğinin belirtildiği dikkate alınarak;
İncelemeye konu Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/1011 Esas sayılı bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 26.04.2012, iddianame düzenleme tarihinin 07.05.2012, aynı mahkemenin bu dosyayla birleştirilen 2012/1025 Esas sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 02.05.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 07.05.2012 olduğu; yerel mahkemesince her iki dosyanın birleştirilmesinden sonra sanık hakkında iki ayrı eylem nedeniyle iki kez 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinden sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş ise de,
Yukarıda belirtilen ve Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararları uyarınca, tek suç işleme kararı kapsamında 6 gün gibi kısa aralıkla iki kez 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinde düzenlenen suçu işlemesi, hukuki kesintinin soruşturma aşamasında ifade alınmasıyla değil iddianame düzenlenmesiyle gerçekleşecek olması, işlemiş olduğu suçtan dolayı henüz hakkında iddianame düzenlenmeden, aynı suç işleme kararıyla hukuki kesinti gerçekleşmeden yeniden suç işleyen sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yerine, her bir eylemi ayrı suç kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurularak fazla ceza tayini;
2. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla aynı Yasanın 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3. Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK"nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5. Suça konu eşyanın 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.