Esas No: 2014/27275
Karar No: 2018/17378
Karar Tarihi: 16.10.2018
Tehdit - yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/27275 Esas 2018/17378 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın aynı anda TCK’nın 86/2, 3-a, 35. maddesinde tanımlanan suçu da işlediği ve hakkında mahkumiyet hükmü verildiği anlaşıldığından, mağdur ...’e yönelik tehdit eylemi yönünden 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesi gereğince uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek dosya görüşüldü:
A-Yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ... ve vasisinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteğine gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başka nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Mağdurların soruşturma aşamasındaki beyanlarında, sanığın elinde bulunan ele geçmeyen bıçakla kendilerine saldırdığını belirtmeleri, tanık ...’in ise, sanığın, müştekilere “ya beni öldürün ya da ben sizi öldüreceğim” dediğini beyan ederek bıçağa ilişkin bir anlatımının bulunmaması ve kovuşturma aşamasında da yine benzer bir anlatımda bulunarak, olayda bıçak olmadığını söylemesi, mağdurların kovuşturma aşamasındaki anlatımlarında da sanığın elinde bıçak bulunmadığını, emniyetteki ifadelerinde bir karışıklık olduğunu söylemeleri, mahkemenin ise, sanığın, anne ve babası olan müştekilere elindeki bıçakla “sizi öldüreceğim”şeklinde sözler söyleyerek tehdit ettiğinin kabulüne karşın TCK’nın 106/1-1. maddesi uyarınca cezaya hükmolunması karşısında, öncelikle beyanlar yöntemince irdelenip tartışılarak ve hangi anlatıma hangi sebeplerle itibar edildiği de açıklandıktan sonra, sonucuna göre sanığın eyleminin ayrıca tehdit suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi halinde de, hangi madde kapsamında kaldığının değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
./..
-2-
2-Sanığın TCK’nın 106/1-1. 43. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi halinde ise; sanığın mağdur ...’e yönelik TCK’nın 86/3-a,35. maddeleri kapsamındaki yaralama eylemi ile aynı zamanda, mağdur ...’e yönelik tek fiille TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit eylemini gerçekleştirdiğinin kabul edilmesi karşısında, ...’e karşı tehdit eyleminin uzlaşma kapsamında bulunmayan ve kesin nitelikteki yaralama eylemiyle birlikte gerçekleşmesi nedeniyle uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşılmış ise de; diğer mağdur ...’e yönelik TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit eyleminin, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş olduğundan ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçundan uzlaşmanın gerçekleşmesi durumunda, müşteki ...’e yönelik tehdit suçunda TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve vasisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 1412 sayılı CMUK"un 326/son. maddesi gereği sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının gözetilmesine, 16/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.